Bir şezlong ... Bir adam... Ve bir kitap... Gazetede fotoğrafını gördüm. Gözlerim faltaşı gibi açıldı. RehaMuhtar, kendi kitabını okuyordu. Mina'yamektupları... Bir devrin "komikadamı!" nasıl olmuştu da "gönüladamı!" olmuştu? Türkiye garip bir ülke! Hele Türkinsanı daha da garip! "Acıvarmı?" diye dalgasını geçtiğimiz bir adamın şimdilerde Mina'sına yazdığı mektubunu okuyoruz. Okudukça duygulanıyoruz. Duygulandıkça adama "Kazanova!" diyoruz. "Geceleri bizim damımızda da dolaşıyor mu?" diye merak ediyoruz. Damdan dama atlamasa da, bir kadından diğerine atlayıp duruyor. Daha da atlayacak ama belindekiağrı! buna müsaade etmiyor. Birlikte olduğu sanatçıların hayranları ona karşılar. "Sizeyakıştıramadık" diyorlar. MehveşEmeç,Nilüfer,Gülşen... Peki, bu kadınlar bu adamda ne buluyor? Peki, bu adama ağızburun kıvıran Türk halkı, bu adamın kitabını neden satın alıp okuyor? Bildiğim bir gerçek var. RehaMuhtar, yatsın kalksın HıncalUluç'aşükretsin. Nedenmi? HıncalUluç, 18 Eylül 2004 günkü "AmanReha!" başlıklı yazısında şöyle diyordu: "Reha Muhtar kardeşime bir öneri getirmeye hazırlanıyordum günlerdir... Köşeni internette bedava dolaşan kaç defa yayınlanmış samanalevi öyküler ve hemen tamamı Hıncal'ınYeri'nde çıkmış fıkralarla doldurma yerine, özgün fikirler, düşünceler üret. Gündemi, günceli izle, yetmez, kendingündemyarat ... İnternetnakliyeciliği için 300 milyon maaşlı bir stajyer genç yeter, Reha Muhtar olmaya gerek yok" RehaMuhtar, Uluç'un mesajını gayet iyi almıştı. Pabuç pahalıydı. O günden sonra Muhtar, kendine gündemyaratamadı ama gündeminkendisi olmayı başardı. Nasıl mı? Kendisine "Kazanova!" dedirterek...
***
Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar. (LedricDumant)