Bir adam içine girdiği ağır abilerden oluşan bir toplulukta sohbetin odağı oluyor ve iki saat ağzına baktırıyorsa şapka çıkaracaksın.Türk futbolunun özünden yarattığı uluslararası karakter FatihTerim'den söz ediyorum. Süper Kupa sırasında Frankfurt'ta otel lobisindeki sohbetinde (pardon mono-standup'ında) çok etkiledi beni kadim dost Terim. Vücut dilini çok iyi kullanıyor demek hafif kalır çünkü vücutondadil. Bu günü, güncel futbol gündemini konuşurken, başladığı günden bu yana futbol dünyasında yaşadıkları, yaşattıkları arasında öyle hoş dolaştırdı ki çevresindekileri, tamamlayıcı kimi katkı kelimelerineden başka ağzımızı açmamayı seçtik serbest irademizle. Peki adam hoş sohbetlikle mi yani duruma hakim diyeceksiniz? Olur mu... A dan Z ye Türk futbolunun her meselesinin içinde bu onun işi olması ötesinde yaşam biçimi. Dünyanın her noktasında futbola ait kimin kılı neden döndü ve niçin döndü biliyor, takip ediyor. Tarıyor araştırıyor, bilgi topluyor, toplatıyor. Yardımcıları, ki onlarda az buz adamlar değil dört koldan nabız tutuyorlar. Aurelio milli takımda oynayacak mı? dan tutun 2-2-2-2-2 nin sırrına kadar herşey konuşuldu masada. Tabii ki Terim anlattı biz dinledik. Tanrı detaylarda gizlidir felsefesine inanmış Terim, Malta maçı için kulübenin sahaya yakınlığından ötürü Frankfurt Arena'yı seçecek kadar ayrıntılarda dikkatli... Bunları futbolseverlerin içi rahat olsun diye anlattım. Millitakımenazındanadamlığınagüvenilirellerde. Otel odalarında teşvik primi dağıtıp sonradan prensipten bahsedenler, son Dünya Kupasında maç yorumlarken -ben ne kadar acaiptim bir zamanlar-yapanlar yok takımın başında. Gerisi sahaya ve motivasyona kalmış.Bakın az beğenen beni bile durduk yerde bu yazıyı yazmaya motive eden Terim neler yapacaktır milli takımı güzel eski günlerine taşımak için varınsizhesapedin...