Okoltuğun, hele "iktidar" denilen o gücün sahibi olmak, adamı baştan çıkartırmış meğer! DicleNehrikenarındakaybolankuzununmesuliyetinitaşımaduygusuylasiyasettezeminyapanBaşbakanRecepTayyipErdoğan'ıngittikçeartanfarklılıklarınıgördükçe,değişimvegelişiminehayretediyoruz. Garip-gureba sofralarının hayır duaları yerine, artık TÜSİAD'çıların meditasyonlarıyla güne başlanıyor. Fakir-fukaraya Ramazanlar'da kumanya paketleri yeterli görülürken, sermaye takımı için hemen her gün yasalar değiştiriliyor, kararnameler çıkartılıyor. Hangisöztutuldu Büyükleri hayır-duaanıtı görüp baştacı edeceklerini söyleyenler bir ömür boyu alınteri döküp emekli olanlara "Hiçdeğilse,birgelirinizvar" diyerek, durumlarını iyileştirmiyor. Rızkın10'da9'ununticaretteolduğu hadis-i şerifini rehber edinip sürekli şirketleşen ve esnafı-ticareti teşvik edenler, artık yabancı sermayenin emrinde dolanıyor. Gençliği aş ve iş sahibi yapma sözü en başta unutulmuştu zaten... Oğul Necmettin Bilal, o görkemli düğünle evlendirilip Dünya Bankası'nda işe yerleştirilince, istihdam yoksulu Türk gençliğinin derdi de bitmiş sayıldı. Çiftçinin ağlayanıyok Geleceğin teminatı çocukların akıbetini de kimse sormasın! Bedava kitaplarla okula gidip hayata "avanta" dan baktırılıyor, eğer Başbakan amcaları karşılarına çıkarsa, dağıtılan oyuncaklar havada kapılıyor. Bu yüzden AKP iktidarında, en çok oyuncakçılar ile Başbakan'a oyuncak veren firmanın mutlu olduğu sanılıyor. Bu dönemde çiftçinin yaşadıklarını anlatmak gerekir mi? Halindenmemnunolanüreticigördünüzmü? Pancar, bizlere ömür! Kayısı, buğday, arpa, 4 yıl önceki fiyatlarda. Sebze ve meyvede pazar ile tarlabahçe arasındaki fark dağlar kadar. Ayçiçeği, zeytin, üzüm, çay, fıstık, soya ve narenciyede "birlik" lerin hepsi çiftçilerle ağlıyor. Hayvancılık ve sütçülük iyi olsaydı, Karaalililer bakanlığın önünde süt bidonlarını asfalta boşaltmazdı. İnsanımız unutuldu Çalışanın hakkının, alınteri kurumadan ödenmesi gerektiğini bilenler, işyerlerini de bir bir satıyor veya kapanmasına yol açıyor. Sonuçta alınteri soğuyor ve çalışanlar için insan havuzları oluşturuluyor! Bütün bunlar yaşanırken, " Beniminsanım" diye söze başlayan Sayın Başbakan fındıktan geçinen nüfusa kafayı takıyor. Malezya'ya giderken gazetecilere "İddiaedildiğigibi,fındıktangeçinen7-8milyondeğil,toplam264binüreticivar" diyor. Zaten, kimse 7-8 milyon üretici var dememiş ve herkes "geçineni" söylemişti ama, o koltuk ve iktidar gücü Başbakan'ı inanılmaz şekilde değiştirip fındıkta da kendi halkını değil, yabancı kullanıcıları tercih ettirmişti. İşte bu güç, ne kadar doğruysa, AKP'nin oyunu da yüzde 33'lerde göstertiyor Başbakan'a... Aylar önce çiftçiye " Ananıaldagit" demesinden anlamalıydık.