DÜNKÜ maç F.Bahçe açısından lig öncesi güzel bir antrenman oldu. İlk maçta görev alan Anelka, Appiah ve Tümer yerine Semih, Mehmet Yozgatlı ve Uğur Boral sahadaydı. Zico'nun taktiği zaten belli olmuştu. Anlaşılan o ki 4-3-1-2'den asla taviz vermeyecek. Zaman zaman sıkılarak bazen de yürüme temposu içinde bir maç seyrettik. Adamlar için elbette puan önemli ve büyük başarı. Ama 2 takım arasındaki fark da çok büyük. Fenerbahçe kazanmak için öyle fazla birşey de yapmadı. Tabii ki maçın baştan sona hakimi, tempoyu istediği gibi ayarlayan taraf Fenerbahçe'ydi. Uğur Boral ile özellikle Mehmet Yozgatlı'yı istekli gördüm. Belli ki formayı kapmak amacındalar. Zico'nun kafasındaki 11 belki belli ama orada Mehmet Yozgatlı'ya bir yer açması gerekir diye düşünüyorum. Geçen senede her oynadığı maçta görevini en iyi şekilde yapan adamdı. Bu da unutulmasın. Semih'ten ise daha fazla şey yapmasını beklerdim. Bol pozisyon buldu ama çerçeveyi ancak birkez bulabildi. Daha konsantre olması gerekli. Yine bütün güzellikler hep Alex'ten geldi. Kendini fazla sıkmadan oynadı. Ama attığı paslar bir yana aşırtma vuruşla kaleyi yoklaması başka bir yana. Bir de çatal dediğimiz yerden dönen bir top varki aman Allah'ım. Genç Can'a dikkat diyorum. Şu maçta bile rakibini 2 kere kaçırdı. Adamlar Rüştü'yle burun buruna geldiler. Yıllardır işlemeyen sağ kanat Serkan'la hayat bulacak gibi. Gidişleri gayet iyi ama ortaları adrese yapmaları gerekiyor. Torshavn takımı çok zayıf bir ekip. Savunmada sürekli hata yapıyorlar. Tuncay en sonunda bu hatalara yeter artık diyen adam oldu. Kusura bakmayın dedi ve perdeyi açtı.