İLK yarıda klasik deplasman tedirgini bir takım vardı da, ikinci yarıda hasat fazlası dört çuval buğday Fenerbahçe'ye rekor bereketi getirdi. Ortam sıkıcıydı, rakip cılızdı ve konsantre zorluğu vardı ama Fenerbahçe'nin futbolu da eski modaydı. İlk yarıda pozisyonlar kabul görmezken, Appiah'ın yokluğu derin biçimde hissedildi. Appiah yoksa çok şey de yok. Fenerbahçe defansının kendini ihbar eden duruşu da dikkat çekiciydi.
***
"Gol futbolun kimyasıdır" dersek, atılan gollerin hakkını vermeliyiz ama dün sahada hakkını vermemiz gereken ilk isim Can Arat'tı. Bu genç defansta bir çınar ağacı gibiydi. Maçtan bir saniye kopmadı. Harika çıkışlar yaptı. Fenerbahçe'nin tur kadar değerli kazancı olduğunu gösterdi. Dikkatimi çeken diğer isim ise Uğur Boral'dı. Topla gereğinden fazla oynama sevdalısıydı ama ayağına top yakışıyor. Bu hamarat adam sol kanattaki kangrene çare olabilir.
***
Fenerbahçe'nin istediği turdu, 9 golle geçildi. Ama bir gerçek var ki B36 Torshavn akvaryumdaki Japon balıkları gibiydi. Üstelik denize açılmaya teşebbüs edecek kadar ahmak... Ama Kiev'de piranhalar bekliyor Fenerbahçe'yi... Hatırlatmaya gerek yok.