Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 25 Temmuz 2006

Türkiye'de şikeyi açıklayan yanıyor, yapan değil!

* İtalya'da, dev takımların gözlerinin yaşına bakılmaksızın küme düşürülmesi Türkiye'de büyük hayranlık uyandırdı. Ardından Vatan başta olmak üzere gazeteler, şike ve teşvik iddialarını yeniden sayfalarına taşımaya başladılar. Bu kez bir sonuç alınabilir mi?
Övgüyle bahsetme palavra. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a bu cezalar verilmiş olsa Türkiye'de isyan çıkar. Başkasında olunca hayranızdır biz. Onun için kimsede hayranlık falan uyandırdığı yok. Övgüyle bahsederler ama kendi takımları küme düşürülsün, o zaman göreyim bakayım neler yazacaklar!.. Türkiye'de bugüne kadar neler oldu. Hangisinin üstüne gitti o övgüyle bahsedenler. Belgelendi olaylar, hangisinin üstüne gitti bizim gazetelerimiz. Kimse beni güldürmesin.

* Vatan gazetesinin gündeme getirdiği iddialar arasında yeni olan ne var?
Bunların hepsi zamanında yaşandı. Vatan aslında bir dosya açmıyor; bir hesap soruyor.
Vatan'ın iyi yaptığı konu bu. Vatan diyor ki, İtalya'daki olayları alkışlıyorsunuz ey ahali. Türkiye'de bunlar bunlar olduğunda siz ne yaptınız? Neredeydiniz o zaman? Vatan'ın yaptığı iş bir hatırlatmadır, bir kara çalmadır yüzlere... 'Bu işler bizde olduğu zaman sustunuz, örtbas ettiniz, şimdi İtalyan'ı alkışlıyorsunuz. Hadi canım' diyor Vatan aslında.

* Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Spor Mahkemesi kurulması gerektiğini söyledi. Bu tür bir mahkemenin kurulması çözüm olur mu?
Spor mahkemesine lüzum yok. Türk mahkemeleri bu işlere bakmaktan aciz mi? Ben para alarak bu maçı satmışsam, ya da parayla bir maçı ayarlamışsam, yani bir sahtekarlık varsa bunlara Türk Ceza Kanunu yeterli. Mahkemelerimiz var, savcılarımız var. Bunların uygulamaya geçmesini sağlayın, yeter. Yetmediğini görürsen spor mahkemesi kurarsın. İtalya'da kararları verenler spor mahkemesi mi? Bunların hepsi geçiştirme, örtbas etme, telaş, panik. Falan filan.
Türkiye'de Gökdeniz'in davasını henüz açmadı savcılar. Spor mahkemesi olsa ne olacak, olmasa ne olacak? Kaç defa yazdık, kaç defa söyledik. Trabzon Savcısı, "Hıncal bey, sürekli beni itham ediyorsunuz ama durum, şöyle şöyle" demiyor. 'Hıncal da nasıl olsa susacak' diye bekliyor. Trabzon Savcısı'ndan Gökdeniz dosyası bana gelene kadar susmam. Savcı dava açmıyor, buna karşılık ne oluyor: Galatasaray kulübü, Gökdeniz'in peşine düşüyor. Fatih Terim milli takıma çağırıyor. Ondan sonra İtalya'ya hayranız biz! Türkiye'de şike olaylarında sadece açıklayanlar yargılanıyor. Ankaragücü'nde oynayan Cafer, Sebat kalecisi Hakan'ın futbol hayatı bitme noktasına geldi. Türkiye'de şikeyi açıklayanlar yanıyorlar, yapanlar değil...

* Ümit Milli Takımımız, finalde Sırbistan'a yenildi. Rakip bizden iyi miydi? Yoksa final sendromu mu yaşıyoruz?
Sırbistan'la 100 maç yapsak 90'ını Ümit Milli Takımımız kazanır. Rakibin bizden bireysel olarak hiçbir üstünlüğü yok. Ayrıca Sırbistan bir gün önce iki kez uzatmaya giden bir maç oynamış ve fizik olarak çok yıpranmış. Fakat tüm bu etkenlere rağmen mağlup oluyoruz. Çünkü Türkiye'de basketbol oyunu diye birşey yok. Basketbolda sonuca gitmenin iki basit yolu vardır. Birincisi, topu en yakın yerden potaya sokmak. Bunun için uzun oyuncunuzu müsait pozisyonda topla buluşturur ve basket yaparsınız. Biz ise pota altında topu bir oyuncuya indiriyoruz sonra da ne yapacak diye bekliyoruz. O oyuncu da üzerinde iki rakip varken basket atmaya çalışıyor. Sırbistan ise pota altında en az 10 kez bomboş basket buldu. Neden? Çünkü rakibin bir sistemi var, bizimse yok. Basket bulmanın ikinci kolay yolu ise, dışarıdan iyi şut atan oyuncunuzu boş pozisyonda topla buluşturmaktır. Biz ise bunu yapamadığımız gibi bir de sürekli el üzerinden zorlama atışlar yaptık. Ayrıca en kritik anlarda en iyi şutörümüz Cenk ve Ersan'ın dışında herkes şut kullandı. Yani oyuncu ve şut tercihlerinde de büyük yanlışlar yaptık.

* Aurelio, Türk vatandaşlığına geçti. Devşirme oyuncuların Milli Takımımız'da oynaması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, doğuştan Türk vatandaşı olanlar veya sonradan Türk vatandaşı olanlar diye bir ayrım yoktur. Türk vatandaşlığını benimsemiş ve Türk vatandaşlığına geçmiş herkes Türk'tür. Bu nedenle Aurelio da dahil olmak üzere Türk vatandaşı olan her futbolcu Milli Takım'ın formasını giyebilir. Ben bunda bir sakınca görmüyorum.

* Fransa Bisiklet Turu'nda testis kanseri Armstrong'dan sonra bu kez de kemik erimesi hastası Landis birinci oldu. Bu olay bisikletçilerin dopingli yarıştığı iddialarını kuvvetlendirdi mi?
Ben Landis'in doping yapabileceği ihtimalini aklımın ucundan dahi geçirmiyorum. Çünkü inanılmaz kontroller yapılıyor ve artık doping kullanıp yarışmak mümkün değil. Zaten turun başında 5 favori ismin ihraç edilmesi de buna en güzel örnek. Bu nedenle bu yılki organizasyonu tarihin en temiz turu olarak görüyorum. Landis'in kemik erimesi hastası olduğu doğru. Fakat hastalık henüz başlangıç aşamasında. Bu nedenle performansına olumsuz bir etkisi olmuyor. Yıldız isim olmadığı için çekişmeli bir tur oldu. Landis de rakiplerini geçip birinciliğe ulaştı. Hepsi bu kadar.

* Beşiktaş 8 transfer yaptı. Fakat Tigana yönetimden iki futbolcu daha istiyor. Sizce Tigana neden böyle bir talepte bulunuyor?
Ne zaman yabancı bir hoca yönetimden fazla transfer istese hemen komisyon iddiaları ayyuka çıkar. Ben Tigana'nın böyle bir düşüncede olmadığından adım gibi eminim. Tüm mesaisini Beşiktaş'ın başarılı olması için harcıyor ve teknik direktörlük kariyerini Beşiktaş'ta noktalamak istiyor. Tigana'nın tek hedefi takımını şampiyon yapmak. Bunun için de takviye istiyor. Olayın altında başka nedenler aramak yanlış.

* Galatasaray hazırlık maçlarında iyi görüntü vermedi. Sizce sezona hazır mı?
Galatasaray aynı geçen sezonki gibi. Ondan daha vahimi Mondragon da geçen sezonki gibi. Kendisine belirli bir kurtarış alanı belirlemiş. Top o alanın dışındayken oyundan tamamen kopuyor ve laubali davranıyor. Bu nedenle de 40 metreden gol yiyor. Mondragon en önemlisi yer tutmasını bilmiyor. Turgay Şeren müthiş yer tutardı. Toplar da hep üzerine gelirdi. Bu nedenle efsane kaleci oldu.
Takıma gelince... Savunmada öyle veya böyle fazla bir sorun yok. Forvet de yeterli. Galatasaray'ın sorunu yine nerede? Orta alanda. Hem Hagi, hem de Gerets de iki maç üst üste aynı orta alan kurgusunu sahaya sürmedi. Ayrıca maçtaki 3 oyuncu değişikliğinin ikisini sürekli orta alan oyuncularından yana kullandılar. Orta sahaya takviye lazım. Herkes transfer bekliyor. Fakat alınan isim Okan. Bence bu Adnan Polat'ın ayıbıdır. Sen Galatasaray'ın tüm değerlerini çiğneyip Okan'ı alacaksın, başka da transfer yapamayacaksın. Tam bir fiyasko. Benim Adnan Polat'la ilgili büyük beklentilerim vardı. Onun ileride Galatasaray'a başkan olacağını düşünüyordum. Fakat artık benim kafamda Adnan Polat diye birisi yok.
GÜNCEL
2'nci 2'nci çuval hadisesi
Amerikalı Coni'den örnek alan Barzani'nin peşmergeleri hadlerini...
Her düğün bir ölüm
Tabut başında insanlık dersi
Vicdansız koca
İnsanlık unutuldu
Ahmet ölünce kıymete bindi
Kapkaç her yerde
SPOR
Söz Söz sırası Carrusca'da
Anlaşma tamam. Gelişim sadece peşinatın yatırılmasına kaldı. İki şeyi...
Zico adresi verdi
Fener'e 50 milyon $
Vogel 2 gün süre istedi
Lig Ertelenmiyor
Trabzon'da sona doğru
Telafisi 2010'da
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Açık 28 C,Açık 19 C
ANKARA - Par. Bul. 30 C,Par. Bul. 14 C
IZMİR - Açık 36 C,Açık 20 C
ANTALYA - Açık 34 C,Açık 27 C
ADANA - Açık 33 C,Açık 25 C
EKONOMİ
IMKB E: 34.959,030 D:% -0,09
DOLAR S: 1,551 D:% -0,32
EURO S: 1,958 D:% -0,76
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu