Millet olarak içimiz kıpır kıpır. Sıcaktandır diye düşünüyorum. Memlekette ne kadar aşka hasret kalan varsa, Bodrum'a atmış kapağı. 5'li-15'li gruplar halinde dolaşıyorlar. Anlayacağınız, bugünlerde kabakçiçeği gibi açılmışız. Kısmet onları, onlar ise gecelikkısmetlerini kovalıyorlar. Hava sıcak mı sıcak. Bizse arkadaşlarla evinbalkonuna atmışız kendimizi. Önümüzde bir tabak dolusu kabakçekirdeği. Hep birlikte çıtlatıyoruz. Çıııt, çııt, çıt... Bir arkadaşım, "ŞimdiBodrum'daolmakvardı" dedi boş bulunarak. Karısı çekirdeği çıtlatırken güldü: "Bilmemhatırlatmamagerekvarmıbeyefendiciğim.Evlisiniz!" Zavallının jetonu çok geçmeden düştü. Lafı çevirmeye başladı; "Ne dedim ki karıcığım. Yani çoluk çocuk hep birlikte demek istedim..." Gülüştük. Çıııt, çııt, çıt... Yine hep birlikte çıtlatmaya devam ettik. Bir başka arkadaşım, "RehaMuhtar-Gülşen" aşkını kafasına takmış. "Nasılolur?Dahabirinibitirmedendiğeriyle..." "Bitti" dedim. Adama bir mektup yazıp ilişkisini bitirmiş kızcağız. "Nasıl bir mektup bu?" "Ey kösele suratlı adam... Sen git köseleayakkabının altına pençe attır da öyle gel" demiş. Bu mektubu tesadüfen ele geçiren RehaMuhtar da "Helal olsun. Delikanlı kızmış" diye köşesinde yazmış. Aşkları da böyle başlamış. "İnanmıyorum" dedi arkadaşım. Bir diğer arkadaşım ise PınarAltuğ'a takık bir vaziyette. "Kadınınnesivar?" dedim. Gülüştüler bana. Ensonçocuklar bile duydu gibisinden. Rezil oldum. Kadın, Umut adlı kocasından, "Ben askeryolu gözleyemem, o nedenle bana hiç 'Umut!' vermiyorsun" diyerek ayrılmış. O sırada Tony adında biriyle birlikte olmuş. Eee, etme bulma dünyası diye boşuna dememişler. Kadın, bu sefer de Tony'nin karşısına dikilmiş. "Seninle bir ' Can!' gibi olamıyoruz. O yüzden canımın istediği yere gidiyorum" demiş. Şimdilerde ise Tony ile Umut sıkı dost olmuşlar. Çünkü ikisinin de acısı ortakmış. "Vaybe" dedi arkadaşım. "Ya elin gavur adamına ne demeli. Bizim kızcağızı çok üzmüş. Kızcağız çok istediği halde, adam 'Olmaz' demiş." "Senkimdenbahsediyorsun?" diye sorduk hep birlikte. "Kimden olacak canım" dedi. "DenizAkkaya'dan." Yine gülüştük. "Gülmeyin" dedi. "Bir daha GunsN'Roses'ın konserine gidersem şerefsizim. İçime çok oturdu be arkadaş. Bizim kızı yatağınagötürüp yatırana kadar, adamı boykot kararı aldım." Vaybe! Konuştuğumuz şeylere bakılırsa, başımıza güneş geçmiş galiba. Çıııt,çııt,çıt...