Biliyoruz. Başbakan gerçekten özürlü konularında hassas. Hatta 2005 yılını "Özürlü İstihdam Yılı" ilan edip, "Ne gerekiyorsa yapın" dedi. Ama bazıları inatla "Iıhhh" diyor. Bu "Iıhhh"çıları bu köşede işledik. Tekrarın anlamı yok. Bugün her yerde pire gibi çoğalan "özel güvenlik şirketleri"ne bakacağız. Çünkü geçen gün bir panele katıldım. Sohbet sırasında bir İŞ-KUR Müdürü, "Yazılarınızı keyifle okuyoruz. Engelliye engel olan uygulamaları yazıyorsunuz. Ne olur şu özel güvenlik şirketlerini de yazın. Bölgemizde faaliyet gösteren bu şirketlere kontejanı oranında özürlü çalıştırmadığı için ceza kesiyoruz. Diyorlar ki: 'Yönetmeliğimiz gereği özürlü çalıştırmaktan muafız.' Ben de, 'Var olan kanuna göre cezayı kesmek zorundayım' diyorum. Anlatamıyorum. İş, tehdit boyutuna kadar gidiyor. Yani durumumuz fena."
***
Müdür haklı... Konuyu yetkililere sordum. Maalesef, 5188 Sayılı Yasa'ya göre kurulan "özel güvenlik şirketleri" inatla özürlü çalıştırmıyor. Çalıştırmak da istemiyor. Tek nedeni, özel yönetmelik. İyi de, işlerine gelince yasayı kullanan, işlerine gelmeyince yasa tanımayan bu kurumların yöneticilerine soruyorum: - Sayılarınız polis teşkilatını bile geçer oldu. Sahi, tüm çalışanlarınız 'özel güvenlik' statüsünde mi? Kurumunuzda muhasebe servisiniz, santral ve danışma merkezi gibi birimleriniz yok mu? Eminim var! Neden inatla özürlü çalıştırmıyorsunuz? Neden bir tas çorbayı özürlüye çok görüyorsunuz? Ayıp değil mi? Unutmayın! Bir gün tanımadığınız yasaya sizin de ihtiyacınız olur. Öyle "Özeliz" diye 'kraldan çok kralcı' olmayın?
***
Şimdiden yetkilileri uyarıyorum: İŞ-KUR'un kestiği cezaları ödemeyen bu kurumlar işi tehdite kadar götürüyor!!! Bir an önce bu konuya el atın. Yoksa yasayı uygulayanlar, bir gün yasa tanımayanların kurbanı olacak!