Bu haftaya başlarken genel olarak dövizde ve faizde aşağı yönlü bir hareket olabileceğini ve Borsa'da da yukarı yönlü bir hareket beklediğimizi belirtmiştik. Hafta olumlu başlamasına rağmen, dün itibarıyla dolar 1.665 seviyesine ulaştı. Euro 2.105 seviyesini gördü ve faizler de 20.71 seviyesine kadar çıktı. Peki ne oldu da döviz ve faiz böyle arttı? Piyasada büyük fonları yöneten fon yöneticileri ve portföy yöneticileri ile görüştüğümüzde, net bir açıklama getiremiyorlar. Sığ bir piyasada çok az miktarlarla oluşan işlem hacmiyle, dolar hızla yukarı gidiyor ve faizler yükseliyor. 2002ileaynısenaryo 2002 yılının Ekim aylarında da benzer şeyler olmuş ve yürekli bir bankacı çıkıp piyasada dönen dolapları bütün çıplaklığıyla anlatmıştı. Levent Üstay olan bu bankacı, dönen dolapların içinde bir aktör olmak istememiş ve vicdanına yedirememişti. Yabancı bankaların dövizi nasıl manipüle ederek bundan büyük kazançlar sağladığını en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı. Yabancı bankaları izleyen yerli bankalar da buna ayak uydurunca iş çığrından çıkabiliyordu. Levent Üstay, dövizde nasıl manipülasyon yapıldığını içeriden biri olarak anlatınca, ertesi sabah işinden olmuştu. Şu an dönen dolabın, 2002 yılında Sayın Üstay'ın anlatıklarından hiçbir farkı yok. Faizler bundan 1 ay önce hayal edemediğimiz seviyelere çıktı. Bu getirilere kayıtsız kalmak mümkün değil. Yani bugün gidip 1 yıl vadeli bono alsanız, 1 yıldaki getiriniz yüzde 21'e yakın olacak. Daha 1 ay önce en fazla yüzde 13.5 getiri sağlayabilirdiniz. Dövizkorkuylayükselir Fakat şu an döviz piyasası sığ olduğu için dövizi satıp bonoya girmeye kalksalar döviz çok hızlı geriler. Ama bunu böyle yapmak çok maliyetli olur. O zaman farklı şekilde yapmak lazım. Yatırım araçlarının yer aldığı piyasalarda ve döviz piyasalarında korkuyu depreştirmek daha kolaydır. Çünkü bu piyasaların ayırt edici bir özelliği vardır. Eğer fiyatlar yükseliyorsa korkular da yükselir. Bu nedenle fiyat arttıkça talep de artmaya başlar. Bu talebi çekmek için yapılacak şey, dövizi yukarı itmektir. Eğer aşağı iterseniz, "Düşüş başladı" diyerek kimse almayacaktır. Dövizi yukarı iterek alıcı bulursunuz. Böylelikle elinizdeki dövizleri yüksek fiyatlardan satar ve yüzde 21'e yaklaşan getiri sağlayan bono ve tahvile girersiniz. Faizler düşmeye başlar ve faizin düşmesi, dövizdeki düşüşü hızlandırır. Aradan iki ay geçtiğinde faizler yüzde 17-18 seviyelerine inmiş ve uzun vadeli kağıtlarda yüzde 3-5 getiri sağlamışsınızdır. Ama 1.650-1.700 aralığında sattığınız döviz fiyatı da 1.500'lere gerilemiştir. İşte böyle bir zamanda da dövizi sürekli aşağı itersiniz. Çünkü elinizdeki bonoyu satınca elinize TL geçecektir ve dövizi yerine koyarken elbetteki 1.660 yerine 1.500'den satın almak size 1-2 ay içinde dolar bazında yüzde 15-20 kazandırır. Merkez Bankası manipülasyona izin vermemelidir. Asya merkez bankaları bunu nasıl yapıyorsa ve Hong Kong Merkez Bankası dünyanın en büyük yatırımcısı Soros'un manipülasyonunu nasıl püskürtmüşse, bizim Merkez Bankamız da yağmasa bile gürlemelidir.