Sizlere "Merhaba" derken, bir iddia ortaya atmış; "Hangi gazeteyi alırsanız alın, yanında mutlaka Takvim alın... Alın ki, hangi gazete sizin sesinizi daha gür yansıtıyor görün" diye yazmıştım... Bu sözün üzerinden sayılı günler geçti. Ve Takvim bu kısa sürede farkını ortaya koydu. Bankaların, kredi borçlularını bulmak için okullara gittiğini, minik öğrenciler üzerinden adres takibi yaptığını yazdık. "Bu ayıbı durdurun" dedik. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, manşetimizin mürekkebi kurumadan olaya el koydu. Haber, ertesi gün pek çok gazetenin birinci sayfasındaydı.
***
Bitmedi. TRT'nin domuz karakteri yer alan çizgi filmleri sansürlediğini, makaslayarak halledemediği filmleri de yapımcıya iade ettiğini yazdık. Haberimiz yine bomba etkisi yaptı. Kimi gazeteler, ertesi sabah haberi internet sitelerinde manşete taşırken, bazıları o sabrı bile gösteremedi. Takvim'in taşra baskılarından aldığı habere sayfalarında yer verdi. Habercilik refleksidir, saygımız sonsuz. Tek sitemimiz, kaynak göstermemeleri. Ona da "Büyüklük kibiridir" diyor, gülüp geçiyoruz.
***
Takvim'de bu hafta okuduğunuz haberler bununla da sınırlı değil. Türkiye'deki ağır şartlardan bıkan 62 dev şirketimizin Mısır'a kaçtığını da sizlere biz duyurduk; devletin Kamu Personeli Seçme Sınavı ile insanların umutlarını nasıl sömürdüğünü de...
***
Bu kadar mı? Tabii ki değil. Sporda ve magazinde de farkımızı ortaya koyduk. "Bir baba hindi" tezahüratı ile sezona damgasını vuran Tuncay Şanlı, içini dökmek için Takvim'in usta kalemi Hakkı Yalçın'ı seçti. Meriç Tunca yönetimindeki genç ve dinamik Takvim spor ekibi, sadece futbola değil, amatör branşlara da sayfalarında yer verdi. Dünya Kupası'na, ekrana yansımayan haberleriyle renk getirdi; yüzünüzü güldürdü. Ayrıca, biri 1'e 54 olmak üzere 10'a yakın İddaa kuponu tutturarak cebinizi de güldürdü. Tarkan'ın 1999'da New York'ta mortgage ile aldığı evin 10 kat değer kazandığı da belgesiyle önce Takvim'de yer aldı. Sonra televizyonlara yansıdı.
***
Biz, Takvim'in hiç olmadığı kadar meslektaşlarımız arasında popüler olduğunu iyi biliyoruz. Onlara tek şey söylüyoruz: Bizi izlemeye devam edin.
***
Son söz: Siz yoksanız biz bir eksiğiz. Ama yine de, "Ben Takvim'deki haberleri bir gün sonra okumak istiyorum" diyorsanız, başka gazete almakta özgürsünüz.