TürkHavaYolları(THY), sadece kabin memuru (hostvehostes) eksikliğinden değil kelimenin tam anlamıyla beceriksizlikten rötar yapıyor. Gelen uçağı zamanında karşılayamıyor, gidecek olanı düzgün şekilde planlayamıyor, back-up denilen yedek uçak da bulundurmuyor. Ama tüm bu sorunlarına ve sorunlu yönetimine rağmen kalite belgesi alabiliyor. Hatta böyle bir atmosferde THY yöneticileri, TSENISO9001:2000KaliteYönetimSistemiSertifikası için tören dahi düzenleyebiliyor. SanayiveTicaretBakanıAliCoşkun da THY yönetiminin bu pişkinliğini şu sözlerle taçlandırıyor: " Dünyanınyenidenyapılandırılmayaçalışıldığıbuasırda,Türkiyezamankaybedecekbirlüksesahipdeğildir." Haberi yok sevgili Bakan'ın ki, THY sayesinde ülke ne zamanlar kaybediyor. Ülke zaman, THY değerini neden kaybediyor? Çünkü, THY markasına değer katacak, koruyacak işten anlayan bir isim yok, milli havayolunda. Hayatında bir havayolunun kapısından içeri adım atmamış bir garipten, THYTanıtımveHalklaİlişkilerDaireBaşkanı olursa, yerdeki taşlardan kayısı reçeli yapılır. Bu sebeple neyi ne zaman yapacaklarını, nasıl sunacaklarını da bilmiyorlar. Bir yanda filoda rekor sayıda uçak varken, diğer yanda rekor oranda rötarlar gerçekleşiyor. Öteki tarafta davul-zurnalı tören düzenleniyor. THYrötarlarısadeceTürkiye'dedeğilAvrupa'dadarevaçta. Association of European Airlines (AEA)'nın son açıkladığı rakamlara göre, THYrötardakısauçuşlarda(Türkiye-Avrupaseferleri)yüzde63.7'likkalkışoranıylaAvrupaşampiyonu . Yani baştan bakarsak 27'nci, sondan ise birinci.Uzun uçuşlarda (Türkiye-Amerikagibi) ise yüzde 54.6 oranla 16'ncı sırada. Çünkü uzun uçuş sayısı ve uçağı az. Demek ki, THY'de uçak sayısı artınca rötarlar da çoğalacak. Hatta yerde birbirine çarpan uçaklar sebebiyle yakın bir gelecekte uçuşlar bile gerçekleşmeyecek. Şimdi gelelim sevgili basınımızın havadan yaklaşımına. Önce Hürriyet, dün de Sabah manşetten THY rötarlarına çifte vuruş yapmıştı. Haberlerdeki bilgilerin çoğunun elden geçirilmesi gerekir. Uçak sayısı, gecikmelerin sadece kabin memuru eksikliğini bağlanması gibi. Bir de Yönetim Kurulu Üyesi AtillaÖksüz hakkındaki asılsız fotoğraflı iddia söz konusuydu. Haberde karşı görüşe yer verilmeyince, ele geçirilen fotoğrafa hikaye yazmak kolay oluyor. Bir defa AtillaÖksüz, bazı hatalarına rağmen THYYönetimKuruluÜyeleri içinde havacılıktan anlayan, takdir edilmesi gereken bir isimdir. İkincisi, THY'deki rötarlar sadece kabin memuru eksikliğinden kaynaklanmıyor. En önemli sorun kurumda salahiyetli, tecrübeli, dirayetli yönetici olmaması. Plan, program yapılmaması ve yönetimde uyumlu çalışmanın bulunmayışı. Kabin memuru eksikliği şimdi ortaya çıkmadı? Mesela, UçuşİşletmedenSorumluGenelMüdürYardımcısıİlhamiUsluay gibi yöneticiler, sadece koltuğu korumak için her şeye "Eyvallah" çeker, üst yönetimi zamanında ve şiddetli bir şekilde uyarmaz ise böyle tablolar ortaya çıkar. 1 yılda, sadece ve sadece yönetimdeki grup çatışmalarından dolayı 2 defa TicarettenSorumluGenelMüdürYardımcısı değişirse ( FazlıDanışmanveHalilTokel ) ve koltuk boş bırakılırsa, THY'nin halen daha uçuyor olmasına bile duacı olmamız gerekir. Son söz, THYGenelMüdürüTemelKotil'in: "Herşeyçokgüzelolacak!"