Daha milletvekili seçilip Başbakanlık koltuğuna oturmadan AKPGenelBaşkanı sıfatıyla Avrupa Birliği turlarına başlayıp çalmadık kapı bırakmayan RecepTayyipErdoğan, Kıbrıs'ta geri adım atmayacaklarını belirtip, "Müzakerelerdururdiyorlar.Durursadursun" dedi. Sonu gelmeyen dayatmalara isyan edip milli ve dini kimliğimizin yok edilmek istendiğini gören bizim gibiler, Başbakan'ın bu efelenmesinden mutlu olur. "Günaydın!Yenimiuyandınız" demeyip, bu kadarını bile kar görür.
İyimserdeğilizama... Ama, keşke öyle olsa! Keşke Başbakan, bu sözlerinin arkasında dursa ve sadece Kıbrıs konusunda değil, diğer dayatma ve baskılara da isyan edip o çok meşhur "Kasımpaşalı"lığını gösterse! "Yapabilirmi?" derseniz; biz hiç de iyimser değiliz! Çünkü, geçmişte örneklerini gördük ve Başbakan'ın Türkiye'de kükreyip dışarıya gittiğinde uysallaşıp çark ettiğine çok şahit olduk. Hatırlayın, şu "zina" meselesini... Hani TCK'ya suç olarak konulmuştu ve bazı örgütler ile çevreler isyan edip "Buçağdaböylecezaolmaz" diye ayaklanmıştı da... Başbakan ve çevresi ısrar edip değiştirmeyeceklerini savunmuştu. Ama, kazın ayağı ertesi gün değişmiş ve komşu kapısı bellediği Avrupa'ya giden Erdoğan, orada kırpık gözlü, kalın dudaklı ve ağır numaralı cam gözlüklü Verhaugen ile bir araya geldikten sonra tornistan yapıp, "Bizimiktidarımızdabukonubirdahaaslagündemegelmeyecek" demişti.
Birparmakbalişi Korkarız ki, bu iş de ona benzeyecek! Bugün, yarın olmasa da, birkaç gün sonra "Yanlışanlaşıldık" demeçleri ufak ufak medyaya yansır. Önce Dışişleri veya Başmüzakereci tarafı havayı yumuşatır, ardından "birparmakbalsiyaseti" ile Başbakan'ın yolu açılır. Kaldı ki, 80 küsür sene önce, YediDüvel olarak bizi parçalayıp yok etmeye çalışanlar, şimdilerde tek kurşun atmadan "Sevr" denilen o paçavradaki şartları bir bir kabul ettirmiyorlar mı? Azınlık hakları, ana dilde eğitim ve öğretim, Patrikhane'nin ekümenliği, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması gibi dayatmaların yanına, sözde Ermeni ve Pontus soykırımı iftiralarını da sürmüyorlar mı?
Aldananbizolalım! Onun için, "Müzakerelerdurursadursun" sözünü edenlere aslında "Geçmişola" diyesimiz geliyor ama, yine de ömrü sobanın yanında yatmakla geçen kedinin miyavlayıp ses vermesine sevinildiği gibi "birumut" taşımak istiyoruz. Bu defa da haklı çıkmayı hiç arzu etmiyoruz. Hem de hiç! Silahlar Irak'ın Derince'de yakalanan İngiliz bayraklı gemideki silahların Irak'a gönderildiği açıklandı. Yani, Birleşik Arap Emirlikleri'ne gideceği yönündeki haberler yalan çıktı. Böylece, 1 hafta önce yazdığımız gibi, silahların nerede ve kime karşı kullanılacağı anlaşıldı. Dileriz ki, 2004'te Ambarlı'da yakalanıp sonra oldu bittiye getirilen ve Mısır'a gönderilen silahlı geminin akıbeti yaşanmaz.