2 hafta önce başlayan piyasa sarsıntıları, dün en şiddetli halini aldı. ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin Haziran'da faizleri artıracağını biliyoruz. Fakat bizim ve bütün yatırım bankalarının bilmediği bir şey var: "Acaba bu ay olacak artırımdan sonra, ABD'de faiz artırımları devam edecek mi?" İşte bu sorunun cevabı dün açıklanan ABD Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ile bugün 15:30'da açıklanacak olan Tüketici Fiyatları Endeksi'nin (TÜFE) sonuçlarına bağlı olacak. Kritikaçıklamayarın Dün ABD'nin ÜFE verilerinde bir iyi, bir de kötü haber vardı. İyi haber şu: ÜFE verilerinde, Mayıs ayında yüzde 0.4 artış beklenirken, yüzde 0.2 artarak beklentilerin altında kaldı. Kötü haber ise şu: Çekirdek ÜFE olarak bilinen enflasyon rakamında yüzde 0.2 artış beklenirken, artış yüzde 0.3 oldu. Dolayısıyla piyasaların kafası karıştı. Şimdi önemli olan konu, bugünkü TÜFE verileridir. Dünya hisse senetleri piyasaları tümüyle bu veriye odaklandı. Beklentilerden yüksek gelebilecek bir TÜFE veya çekirdek TÜFE rakamı üzerine ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin mesajları sadece bizi değil, bütün dünyayı etkileyecektir. ABD Merkez Bankası TÜFE'yi hedeflediği için bu rakamın beklentilerin altında kalması büyük önem arz ediyor. Ancak bu şekilde ABD'deki faiz artırımları durabilir. Bu ayın 28'inde yapılacak olan FED toplantısından faiz artırım kararı çıkacak ama sonrası çok daha büyük önem taşıyor. TÜFE verileri sonrasında Bernanke'den gelecek açıklamalar, bir anda bizim piyasamızda doları ve faizi hızla düşürebileceği gibi, kontrolsüz bir şekilde yükselmesine de neden olabilir. Bernanke'nindudakları Peki neler oluyor? Çarklar basitçe şöyle çalışıyor: ABD'de enflasyon artış trendinde olursa, Bernanke faizleri artırmaya devam edecek. Bu durumda ABD'de tüketiciler daha az harcayacak ve ABD ekonomisinde büyüme oranları düşecek. Bu nedenle firmaların satışları ve karları azalacak. Dolayısıyla hisse senetlerine sürekli satış geliyor ve ABD Borsası sürekli kan kaybediyor. Eğer ABD ekonomisi küçülecekse, diğer ülkelerin ekonomileri de bundan etkilenecek ve dünya çapında büyüme oranları azalacaktır. İşte bu yüzden bütün ülkelerin hisse senedi piyasaları, Japonya'sından ABD'sine, Rusya'sından Meksikası'na değer kaybediyor. Ülkemiz için bakacak olursak, hisseleri satanlar dövize geçip paralarını çekmeye başlayınca döviz alıyorlar ve kurlar yükseliyor. Yükselen döviz kurları enflasyonu olumsuz etkileyeceği için, enflasyon beklentilerini bozuyor ve sonuçta bono ve tahvile satış geliyor, faizler yükseliyor. Faizlerin yükselmesi, harcamanın kısılması anlamına geldiği için firmaların satış ve kar rakamlarının düşeceği beklentisi, yeniden hisse senetleri piyasasına satış getiriyor. İşte bu döngüyü kıracak ve ekonomik depremi bitirecek olan şey, Bernanke'nin faiz artırımlarına ara vereceğini ima etmesi olur. Yani piyasaların geleceği, maalesef Bernanke'nin dudakları arasında.