Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 14 Haziran 2006

Dikkat! Çılgın Türkler

AB ile müzakereler resmen başladı ama Türkiye sevinemiyor.
Çünkü "bilimaraştırma" başlığında bile Rumlar AB' yi kilitleyince, sürecin ne kadar zor geçeceği iyice anlaşıldı.
Türkiye' nin 5 ay içerisinde Kıbrıs Rum kesimini "devlet" olarak tanıması isteniyor.
Bunu sağlayacak şey "Ek Protokol" .
Ek Protokol' ü onaylayacak makam, Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Protokol kabul edilirse, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yok olacak.
Bu "cesaret" i gösterebilecek bir milletvekili TBMM' den çıkar mı, onu zaman gösterecek.
Ama AB ve ABD bastırıyor.
"Limanlarınızı Rum gemi ve uçaklarına açın, Rumlar'ı 'devlet' olarak tanıyın" diye.
Bunları yaparsak üye olacak mıyız?
Hayır.
Sadece müzakereler devam edecek.
Sorunsuz mu?
Hayır.
Kıbrıs' ta istenilen her türlü tavizi verseniz bile, bu kez karşınıza Ege Kıta Sahanlığı sorunu çıkabilir.

***

Abdullah Gül' ün deyimiyle "Rumlar, Türkiye-AB ilişkilerini zehirliyor"...
Sadece AB ile ilişkileri mi?
Bakın, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried, Rumlar'ın düzenlediği bir toplantıda ne diyor:
"ABD, KKTC'yi tanımayacak."
Biz neyle avunuyoruz,
"Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, KKTC Cumhurbaşkanı'nı kabul etti" diye.
Annan Planı çerçevesinde iki tarafın birleşmesine dönük oylama yapılırken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' ne AB' nin verdiği sözler yerine getirilmedi.
İzolasyon kaldırılmadı, doğrudan ticaret başlamadı.
Öngörülen parasal yardım yapılmadı.
Türkler ve Rumlar eşit bir şekilde AB' nin güvencesi altına alınmadı.
Peki biz limanlarımızı nasıl açacağız?

***

Türkiye' ye yapılan baskılar bir "kuşatma" izlenimi veriyor.
Bakın Rumlar önce gemilerini Mersin Limanı' na gönderdiler.
Geri çevrileceğini bile bile.
Sonra AB' yi ayağa kaldırdılar.
"Bizi tanımıyorlar, gemilerimizi, uçaklarımızı limanlarına almıyorlar" diye. Bundan sonra konuyu Lahey Adalet Divanı' na taşırlarsa hiç şaşırmayın...

***

Peki AK Parti Hükümeti ne yapacak?
İşleri gerçekten zor.
Türkiye yavaş yavaş seçim ortamına doğru gidiyor.
Normal zamanında olsa bile 1.5 yıl sonra seçim var.
Böyle bir ortamda, hükümet, Kıbrıs konusunda yıllardır süregelen devlet politikasını değiştirebilir mi?
Hayır.
KKTC' yi yok edecek bu anlaşmayı Meclis' e sunma cesaretini göstermesi bile zor.
Ama diğer yanda AB var.
Müzakerelerin yürümesi gerekiyor.
Kabul etmek gerekir ki, Türkiye' nin müzakere sürecinde bulunması bile ekonomi açısından çok önemli bir kazanım.
Bakın, 1 yılda gelen yabancı sermaye miktarı 10 milyar doları buluyor. Bu yıl hedeflenen çok daha yüksek.
Birkaç yıl önce bu rakamların sadece hayali kuruluyordu.
Şimdi gerçek.
Ekonomi de hızla büyüyor.
Ancak, ekonomi iyiye gidiyor diye dış politikayı "taviz" üzerine oturtmak gerekmiyor.
Kıbrıs' ta tüm hak ve kazanımlardan vazgeçmenin faturası, hem Türkiye, hem de AK Parti için ağır olabilir.
Rum Kesimini "devlet" olarak tanımaya cesaret edebilecek bir siyasi iradenin sandıkta halk iradesiyle cezalandırılma olasılığı, sanıyoruz AK Parti yönetimini de düşündürüyor.
Çünkü Türkiye' de milliyetçilik akımları güçleniyor.
"Kurtuluş Savaşı ruhu" nu arayan insanların sayısı giderek artıyor.
"Çılgın Türkler" kitabının 300 baskıyı aşması buna örnek gösterilebilir.
Türkiye' nin kazançları ve zararları iyi hesaplanmadan ve topluma iyi anlatılmadan atılacak adımlar, karşısında "çılgın Türkler" i bulabilir.

***

Peki hükümet kendisine verilen 5 aylık süre içerisinde Rumlar'ı tanıma noktasına gelir mi?
Zor.
Bakın, Ek Protokol 1 yılı aşkın süredir hükümetin elinde.
İstese her an Meclis' e getirebilir.
Getirmiyor.
Getiremiyor.
Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi' ni kuran irade, onun Türk halkının sesi olacağını biliyordu.
Amerika' nın Irak operasyonuna karşı çıkma cesaretini gösteren bir Meclis' in üyeleri, savaşılarak kurtarılmış, adına da "Yavru Vatan" denilmiş bir "moral değer" in elden çıkartılmasına vize verir mi?
Rumlar' ın ve AB' nin tehditleri, seçim atmosferine girmeye başlayan Türk pazarında en azından 1.5 yıl süreyle sonuç aldırmaz gibi görünüyor.
Ya AB ısrarcı olursa.
Gül' ün 15 Ekim 2005 tarihinde gazetelere yansıyan bir açıklamasını hatırlatmanın tam zamanı:
"Müzakereler bizim tarafımızdan ya da AB tarafından durdurulabilir."
GÜNCEL
Kemikleri Kemikleri sızladı
Kız meselesi yüzünden öldürülen Burak'ın ailesi, duruşmada...
Karambol metropol
Yeminli başarı
Şafak baskını
'Yuh' size
Hayali emeklilik çetesi
Gerdek yerine karakola
SPOR
Kıran Kıran kırana
Futbol A.Ş. Müdürü Adnan Sezgin, Fransa'da Danimarkalı yıldızı ikna...
Hernan Crespo Luis Fabiano...
Ne de olsa Brezilya
Düdüklü skandal!
Yıldırım'ın bombası Koç
Kupaya gölge düştü
Bu bütçeyle Delgado zor
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Fırtına 20 C,Par. Bul. 14 C
ANKARA - Yağmur 27 C,Yağmur 12 C
IZMİR - Par. Bul. 27 C,Par. Bul. 13 C
ANTALYA - Yağmur 24 C,Yağmur 16 C
ADANA - Par. Bul. 31 C,Par. Bul. 23 C
EKONOMİ
IMKB E: 32.384,420 D:% -5,67
DOLAR S: 1,598 D:% 2,57
EURO S: 2,008 D:% 2,45
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu