32 yaşındayım, ilk kez bir dünya kupası maçına gittim.. 1982'den bu yana televizyon başında takip ederdim bu dev organizasyonu, sonra da ertesi gün açardım gazeteleri tıpkı Türkiye'de olduğu gibi kim nasıl yorumlamış diye köşe yazarlarını okurdum.. Artık benim de kupada bir maç izlemişliğim var ve ilk cümle olarak şunu söyleyebilirim: Dünyakupasındaensonyazılacakşeymaçlarınnasılgeçtiğivekiminnasıloynadığıdır.. Neyse uzatmadan dönelim geziye, Sırbistan-Hollanda maçı düştü şansımıza.. DoğuAlmanya'nın eski soğuk havasını taa ciğerlerine kadar geçirmiş Leipzig kentindeydi maç.. Bir gün önceden gittiğimiz için biz ulaştığımızda boştu henüz kent.. Öyle soğuk öyle cansızdı ki Leipzig, sanırsınız soğuk savaş hala sürüyordu orada.. Neredeyse tüm binalar o eski griliğinden kurtulsun diye rengarenk boyanmış, her birine dünya kupası karikatürleri çizilmiş, balkonlar bayraklarla donatılmış, yine de Leipzig'e nefes aldırmayı başaramamıştı Almanlar.. Ama akşamüstünden itibaren özellikle de ertesi gün hollandalılarla Sırplar üfleyiverdi onların yerine taaa Leipzig'in ciğerine kadar.. Birden bırakın nefes almayı ayağa kalktı Leipzig,Sırplar konser tırını kurdu verdi Balkan ezgilerini taraftara damardan, sonra kent meydanına kurulan taraftar festival alanını doldurdu dansçı kızlar.. Üçerli, beşerli, onarlı gruplar halinde kafeleri, dükkanları, sokakları doldurdu taraftarlar.. Sonra ne mi oldu; Hollanda yendi Sırbistan'ı.. Ama susmadı balkan ezgileri,, yine çaldı Sırp tırı ve yine turuncuyla mavi kırmızı yanyana dans etti gece boyu.. Benim üzerimde herhangi bir forma olmadan oynadığımı görenler formalarını vermek istediler, "Nerelisin?" dediler. Türkiye dediğimde o malum cümleyi söylediler hep "Oooo!Sizburadadeğilsiniz,keşkeolsaydınızKore'deçoksevmiştiksizi". Sonra gitti Sırplar'la Hollandalılar,, bizim uçak ertesi gündü.. Sabah kalktığımızda bomboştu Leipzig sokakları; dört bir yanda hala dünya kupası afişleri, formalar, bayraklar asılıydı ama kente ruhunu veren taraftar çekilmişti sokaktan bir sonraki maça kadar.. "Keşkebizdebirkenteruhumuzuverebilseydik" dedim.. Forvette HakanŞükür oynar mıydı oynamaz mıydı bilmiyorum, teknik direktör NuriŞahin'e ilk 11'de şans verir miydi onu da bilmiyorum, Tümer'le HasanŞaş kadroya alınır mıydı, ÜmitÖzat'la Tuncay alışık oldukları yerde mi görevlendirilirdi hiç bir fikrim yok, ama biz orada olmalıydık.. Haa unutmadan nedenyoksunuz diye soranlara yanıt veremedim, onu da muhatapları yanıtlasın diye..