Geçen hafta İran, 'Petrolüsilaholarakkullanabiliriz' açıklamasını yapınca petrol piyasalarının dengesi değişti. Varil başına 69 dolar seviyesinde olan ham petrolün fiyatı 73 doları aştı. OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) BaşkanıEdmundDaukoru da bunun üzerine, petrol fiyatlarının artmasına neden olan siyasi problemlerin çözülmesi gerektiğini açıkladı. Uzun bir süredir, ben de bu köşeden, ABD-İran gerginliğinin sebep olduğu küresel krizin ekonomiye yansımalarından hareketle, piyasalardaki gelişmelerin değerlendirilmesinin tek başına ekonomistlere bırakılmasının yanlışlığına dikkat çekiyorum. Zira başta ABD olmak üzere diğer Batılı ülkelerle Tahran arasındaki nükleer gerginlik, 6 ayda petrol fiyatlarının yüzde 20 yükselmesini beraberinde getirdi. İran dünyanın dördüncü büyük petrol üreticisi. Hal böyle olunca, bu ülkenin gerginlik içeren her açıklaması küresel ekonomide dalgalanmaya neden oluyor. Benzeri bir durum, biraz daha farklı bir pozisyonda Nijerya'da yaşanıyor. Nijerya hükümetine karşı oluşan huzursuzluklar dünyaya petrol yönüyle yansıyor. Şimdi bu gelişmelere baktığımızda, İran-ABD gerginliğinin ne olacağını kestirmemiz zor. Dolayısıyla petrol fiyatlarının nasıl bir seyir içinde olacağını kim tahmin edebilir? Ama BP (British Petroleum) yetkilileri, petrolde fiyatların uzun vadede aşağı ineceği hususunda oldukça iyimser görünüyor. BP'nin baş yöneticisi JohnBrowne, petrol fiyatlarının yakın gelecekte de yüksek oranlarda seyredeceğini, ancak uzun vadede keskin bir düşüş yaşayacağını belirtiyor. AlmanbasınındanDerSpiegel'ekonuşanBrowne,beşyıliçindepetrolfiyatlarınınyarıyarıyainebileceğinibelirtiyor. Bu inancını destekleyen iki önemli argümanı var: 1-Halen dokunulmamışbüyükrezervlerbulunuyor. 2-Petrol çıkarmak,yeniteknolojilersayesindeucuzlayacak. JohnBrowne'ye göre, petrolün varil başına fiyatı yaklaşık 40 dolar seviyelerine sabitlenecek. İlerleyen yıllarda daha da aşağı düşerek, varil başına 25 ila 30 dolar arasında olabileceğine dikkat çekiyor. Browne bu iyimser yorumlarını, HazarDenizi'nde büyük petrol rezervleri bulunmasına ve BatıAfrika ile Rusya'daki üretim potansiyeline bağlıyor. Böylece, kısa bir süre önce VenezuelaDevletBaşkanıHugoChavez'in petrolün varil fiyatının minimum 50 dolar olarak belirlenmesi gerektiği açıklamasına neden ciddi tepki geldiğini şimdi daha iyi anlamış olduk. Bu iyimser beklentilere Türkiye ölçeğinde baktığımızda, başka bir tablo ortaya çıkıyor. RusLukoil şirketine, Türkiye'de petrol dağıtım ağı kurması için lisans verilmesi gerektiğini yazan ve savunan ilk isim olarak bir başka gelişmeye daha vurgu yapmak istiyorum. Eğer Lukoil'i Türkiye pazarında bir BP, Shell gibi görmeye başlarsak, Anadolu gerçek anlamda enerji merkezi haline gelebilir. Bakü-Tiflis-Ceyhan(BTC)HamPetrolHattı değerine yeni değerler katabilir. Ceyhan'da Rus petrol rafinelerinin kurulması halinde, Türkiye enerjinin sözde değil gerçek bir merkezi olur...