Yazılarımda isim kullanmamaya özen gösteriyorum. Birincisi, medyaya saçılan bilgi kırıntılarından pek emin olamıyoruz. Yanıltma amaçlı dosyalar havada uçuşuyor. İkincisi "ortadahükümyokken" insanları deşifre etmek yanlış. Zaten isimler de o kadar önemli değil. Hasan olmaz Mustafa olur, Zehra olmaz Süheyla olur. Zihniyetler önemli...
***
Atabeyoluşumu dosyasına 2üstdüzeyEmniyetyetkilisinin adı karıştı. Tutuklu yangılanan YüzbaşıMustafaEren, bu Emniyet müdürlerini ziyarete gitmiş. Birini ziyaret etmiş sonra diğerine gitmiş. Diğeri diyor ki: "Arkadaşım benden söz etmiş, o da geçerken bana uğramış, aldım yemeğe çıkarttım."
***
Geçerkenuğramış! Geçerken uğramakta hiçbir sakınca yoktur. Hepimiz birbirimize geçerken uğrarız.
***
Bu söz bana hala unutamadığım dünyanın en komik savunmasını hatırlattı. Bundan birkaç yıl önce bir yüksek düzeyde devlet yetkilisinin yalısında bir pazar sabahı, isimleri büyük skandallara karışmış 2 işadamının buluştuğu ortaya çıkartılmıştı. Basın, "Pekibuişadamlarısizinevinizdenearıyorlardı?", diye sorduğunda eski bakan şöyle dediydi: "Vallahihaberimyoktu,geçerkenuğramışlar!" Sanki arkadaşın evi, Haydarpaşa Garı!
***
Polis de kendi içindeki muhtelif oluşumlara karşı, "sıfırtolerans" gösterdiği zaman sorun kalmaz. Aksi halde "Bizimçocuklar" muhabbeti, bizi eski günlere, "Pol-Bir", "Pol-Der" li günlere sürükler. Polis kendi yapısındaki "aykırı" oluşumlara özenli ve dikkatli olmak zorundadır.