Hoşgörü ve diyalog sözcüklerini dillerinden düşürmeyip bu iki kelime ekseninde siyasetten ticarete kadar her alanda becerilerini yansıtanlar, şartları da çok iyi değerlendirip hayret verici yorumlarda bulunuyorlar. Mesela; şu son günlerin, doğal mı, yoksa yapay mı olduğu henüz netlik kazanmayan sözde "Derinçeteler" konusu varya... O konuda çok hareketliler ve Türk Demokrasisi'nin çete kuşatması altında olduğuna dair endişelerini seslendiriyorlar. Çetelerin, Başbakan'ın evine kadar ulaştığını, Ankara'da ikinci bir iktidarın yaratıldığını öne sürüp Türkiye'nin boğazına kadar "zehirlisarmaşıklar" adını verdikleri çetelerle sarıldığını belirtiyorlar. Demokrasidekiçeteleşme Türk halkını öteden beri rahatsız eden, sokaktaki can ve mal emniyetini ortadan kaldırıp devletin varlığını tartıştıran gerçek çeteler yerine, oluşumlarıbilekuşkuyaratanlar üzerinden demokrasinin çete kuşatmasını dertlenenler, samimi ve haklı olabilir mi? Endişevekuşkularıdemokrasiadınaise,yaşananoncaolumsuzlukkarşısında,bukadaryoğunveplanlıkampanyalarınahiçrastlamadık. Tersine,başkaları "demokrasi" adına endişelerini sayarken, onlar demokrasinin açılım ve sınırsızlıklarını hatırlatıyor veya hiçbir şeyi üzerlerine alınmıyordu. Demek ki, işin içinde başka işler var! "Zehirli sarmaşıklar" diye işaret ettikleri çevreler ile bunlar arasında da varlık ve hedefler açısından kan uyuşmazlığı yaşanıyor. Bu tür oluşumlar hoşgörü ve diyalogcular tarafından da, iktidar sahipleri gibi "Karşıblok" sayılıp diğer kuşatmaların kırılması adına endişelendiriyor. Kimesözcülükyapıyorlar? Biz de bunları gördükçe hayret ediyoruz. Bulanık suda balık avlamanın yeni usulleriyle tanışıyoruz. Birkaç gün önce yıldönümünü kutladığımız 29 Mayıs İstanbul'un Fethi'nde bile, Fatih' in hoşgörüsünü merkezleştirip başka dinlere ne kadar sıcak yaklaştığını ballandıra ballandıra anlatanların, aslında kendi siyasetlerine propaganda fırsatı oluşturduklarını da görüyoruz. Fatih' in ve o muhteşem fethin, onca harikulade mesajlarından sadece bu tarafına takılıp kalmalarını anlıyoruz. Ama çözemediğimiz bir şey var! Bubeyler,devletvemilletadınahangidinin,hangimilletinveülkeninsözcülüğünesoyunuyorlar? Henüz bu netleşmedi! Geri kalanı ise bütün çıplaklığı ile anlaşıldı.