ErdoğanHükümeti'nin vatan topraklarını yabancılara satmasının ve Türkiye'ye 1milyon yabancı yerleştirme girişiminde bulunmasının asıl amacı, siyasi partilere tuzak hazırlamaktır. Türkiye'ye yerleştirilmekte olan yabancılara seçimlerde oy kullanma hakkı verilecek (Bu konuda tasarı hazır), tabii olarak bu yabancılar oylarını kendilerini Türkiye'ye yerleştiren AKPartiHükümeti'ne verecekler. Böylece seçimlerde diğer partilere büyük fark yaparak yeniden iktidara geleceklerdir. Tabii bu düzen bundan sonraki seçimlerde de devam edecek ve iktidar hep kendisini Türk saymayan, Türkiyeli sayan Müslüman azınlıkların elinde kalacaktır. Daha açık söyleyelim, Türkiye'de, kendilerini Türk saymayan, Türkiyeli kabul eden ve çeşitli etnik kimliklere sahip olduklarını ileri süren Müslüman azınlıklar, Türkiye'ye, yabancı Hıristiyan azınlıklar yerleştirecekler ve böylece onların desteği ile MüslümanTürkler'e karşı üstünlülük kuracaklar, maddi ve manevi her türlü iktidarı ele geçireceklerdir ve sürekli iktidarda kalacaklardır. İşte, ErdoğanHükümeti'nin yabancılara toprak ve konut satmasının ve bunu ısrarla devam ettirmesinin asıl bir amacı da böylesi bir tuzağı hazırlamaktır. Bu tuzak öncelikle siyasi partilere tuzaktır. Türk milletine ve TürkDevleti'ne tuzaktır, TürkiyeCumhuriyeti'ne tuzaktır. Parti liderlerini, SayınDenizBaykal'ı, SayınDevletBahçeli'yi uyarıyoruz, konuya eğilmeye ve açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Millettensaklanıyor ErdoğanHükümeti,Türkiye'ye 1milyonHıristiyan yabancı yerleştirme niyet ve uygulamalarını Türk milletinden saklıyor, millete ve devlete tuzak hazırlıyor. Şu anda TapuKadastroGenelMüdürlüğü, kaç yabancının ne kadar taşınmaz, ne kadar konut ve ne kadar arazi satın aldıklarını saklıyor, açıklamıyor. Tabii bu yasağı hükümet koyuyor. Türk milletinin uyanmasını önleyebilmek için satışlar kapalı devre sürdürülüyor. Açıklanmasını yasaklıyor. AB'ye giriyoruz, "Türkiye'yedahaözgürlükçübirdemokrasigeliyor" diye milleti aldatan basın ve yayın kuruluşları da, Türkiye'nin gizlice satıldığını görmezlikten geliyorlar ve bu gizleme suçuna ortak oluyorlar. Yazıklar olsun, binlerce kere yazıklar olsun basına da yayına da.
Tehlikeninboyutu Peki, şu anda tehlikenin hangi boyutta olduğunu biliyor muyuz? Maalesef ki bilemiyoruz. Yalnız bildiğimiz birtakım şeyler vardır. Mesela, Avrupa'da bankalar özel krediler veriyor, "GidinTürkiye'denarazivekonutalın" diye. Hatta Avrupa'da kapalı devre, Türkiye'den taşınmaz mülk almak üzere vatandaşlara yönelik bir kamyanya açılmış durumdadır. Bunun sonucu olarak, sahil bölgelerinde, yazlık tatil yörelerinde yabancılara konut ve arazi satışı hızla devam ediyor... Yapılan resmi açıklamaya göre geçen yıl 1milyon400yüzbin konut satılmış Türkiye'de. Bunun kaç tanesini Türkler, kaç tanesini yabancılar almıştır açıklanmıyor. Türkiye'de işsizlik yüksek oranda, fakirleşme hat safhada devam ediyor. Demek bu satılan konutların hepsini bizim vatandaşlarımızın aldığını söylemek mümkün değildir. Anlaşılan büyük bir bölümünü yabancılar almışlardır. Sadece Ruslar'dan Türkler'le evlenme yoluyla son yıllarda Türkiye'ye yerleşen bayanların sayısı 100bine yaklaşmaktadır. Tasarı hazır durumda, şimdiden Türkiye'ye yerleşen yabancılara bir kimlik numarası veriliyor, bir süre sonra bunlara çifte vatandaşlık sistemi ile seçme ve seçilme hakkı da verilecektir. Böylece, 1milyonu aşkın yabancı AKParti'ye oy kullanmak üzere seçimlere katılacaklardır. Tabii bunların bir kısmı da bölücü partiye oy vereceklerdir. "Türk'üm" diyen, TürkiyeCumhuriyeti'ne sahip çıkan, çocuklarının geleceğini düşünen, bayrağını, vatanını, dinini, imanını seven herkes, bu konu ile ilgilenmeli ve mücadeleye girişmelidir. Sinsi işgal, sinsi tehlike çok büyük ve de hızla yaklaşmaktadır.