Zehir hafiye! - Alooo. - Efendim? - Zehirlendim lan. Yaktınız beni lan. - Ne oldu abi? - Ananın... - Anlamadım. - "Ananın" diyorum. Hani sen lokantada bana yemeği verirken "Abi ananın yaptığı yemek gibi tadı nefis" dedin ya. O ananın yemeği zehirledi lan beni. - Abi yediğin başka bir şey dokunmuş olmasın sakın. - Başka bir şey yemedim ki. - Ne bileceksin abi. Memlekette her şey zehirli. Ne biliyorsun sudan zehirlenmediğini. - Ben çeşme suyu içmem ki. - Eee. Damacanalar da temiz değil ki. - Olur mu be? - Sen sakın Kuş Gribi olmuş olmayasın abi. Tavuk mokuna basmışsındır belki. - Lan basacam şimdi lokantanı. - Abi buldum, seninki belkim sıkıntıdandır. - Ulan her haltı söylüyorsun kendini kurtulmak için değil mi? - İyi de abi, benim bir sürü müşterim var onlar niye zehirlenmedi. - Onlar alışmış demek ki. - Alıştılar tabii. Benim yemeklerim alışkanlık yapar. - Benim de dayağım alışkanlık yapar. - Gelme. Ben kendi kendimi döverim.