Hastaneye düştüğü günden bu yana, Türk basınında "Ecevit'e dua edilmesini" içeren haberlerin sayısı ne biliyor musunuz? Yaklaşık 15 bin. Bu rakam bile onun ne kadar sevildiğini ortaya koyuyor...
***
3 yıl önce GATA
2003 yılının Mayıs ayında da Ecevit'in doğum günü GATA'da kutlandı. O zaman hasta Rahşan Hanım, refakatçi Bülent Bey'di.
Mayıs 2003. Ecevit Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde. Refakatçi olarak... Hasta Rahşan Ecevit. Bayındır Hastanesi'nden "kanser" kuşkusuyla sevk edildiği GATA'da yapılan tetkikler sonucu "tüberkülöz" olduğu anlaşılıyor ve sıkı bir tedavi başlıyor. Yaklaşık 1 ay hastanede kalıyorlar. Bülent Ecevit tedavi süresince eşinin yanıbaşında. Bazen Rahşan Hanım'la birlikte GATA'daki odanın penceresinden manzarayı izliyorlar. Dalgın bakışlarla... "Ankara yeşil ve güzel bir şehir" diyor Ecevit. Hastanede geçen günleri boyunca kitap, gazete okuyup televizyon izleyerek gündemden kopmamaya çalışıyor. Bu arada sık sık görüşüyoruz. Sohbetlerimizde, genellikle gündemdeki konulara ilişkin bilgi almak istiyor. Bir taraftan da ileride yazılması için anılarını anlatıyor.
***
28 Mayıs 2003... Önce telefon açıp Bülent Ecevit'in doğum gününü kutluyoruz. İlk tepki: - Aaa, biz unutmuştuk. Gerçekten de Bülent Bey'in aklı o günlerde ilaçların etkisiyle pek yemek yiyemeyen Rahşan Hanım'a takılı. Bu duruma çok üzülüyor ama belli etmemeye çalışıyor. Öğleden sonra küçük bir pasta alıp, eşimle birlikte hastaneye gidiyoruz. Üzerinde "Nice yıllara" yazıyor. Telefondan sonra geleceğimizi ummadıkları için çok şaşırıyor ve mutlu oluyorlar. Hemen servis tabakları getiriliyor. Kendi aramızda küçük bir doğum günü partisi yapıyoruz. Ecevit çifti, mumları da birlikte üflüyor.
***
Bugün 28 Mayıs 2006. Aradan tam 3 yıl geçmiş. Ecevit yine GATA'da. Doğum günü. Yine haberi yok. Bu kez hasta. Durumu ağır. Bir cihazın desteğiyle nefes alıp veriyor. Türkiye'de sağcı-solcu demeden herkes onun için dua ediyor. Uyansın ve daha nice yıllar sağlıklı bir şekilde mumu üfleyebilsin diye.
***
İçine düştüğü derin uyku, Ecevit'in ne kadar çok sevildiğini, onun doğal yaşamıyla Türkiye'ye nasıl örnek olduğunu açığa çıkarttı. O derin uykudayken, Türkiye Ecevit'e uyandı. Zarafetine, nezaketine, beyefendiliğine, Rahşan Ecevit'le ölümsüz aşklarına, gösterişsiz yaşamlarına, sanat-edebiyat tutkusuna, şairliğine methiyeler dizilmeye başlandı. Hastaneye düştüğü günden bu yana, Türkiye'deki gazete ve dergilerde "Ecevit'e dua edilmesi"ni içeren haber ve yorumların sayısı ne biliyor musunuz? Yaklaşık 15 bin! Bu rakam bile onun ne kadar sevildiğini açıkça ortaya koyuyor. İyi ki doğdun Ecevit. Nice yıllara.