Ne dil yeter seni anlatmaya, ne göz kıyar sana bakmaya. Ne ellerim dayanır sana dokunmaya, ne kollarım seni sarmaya. Hiç ömür yeter mi, bir sen daha bulmaya. Baharım seni çok seviyorum... Akbüklü Murat'tan çok sevdiği Bahar'ına
Beni güzel hatırla, bunlar son satırlar. Farz et ki bir rüzgar esip geçti hayatından. Ya da bir yağmur sel oldum sokağına, sonra toprak çekti suyu. Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. Uyandın ve ben bittim... Sürme Gözlü'den Kadir'e
Söz veriyorum seni sevmeye, severek ölmeye. Ölene dek, nefesimi senin için almaya, yatağıma uzandığımda seni hayal etmeye. Seni çok ama çok seviyorum. Bunu unutma... Aşkından Özgür'e
Kırlarda açan papatya gibisin. Onlar güneşi gördü mü açar, bulutu gördü mü kapanırlar. Sen de öylesin, sevgiyi gördün mü açılır, sevgisizlik görünce kapanırsın. Ama gerçek sevgiyi benden başkasında asla bulamazsın gülüm... Kader arkadaşıma
Rahatsız ediyorsa bakışlarım, kaparım gözlerimi bir daha bakmam. Kırıyorsa sözlerim, susarım bir daha konuşmam. Varlığım rahatsız ediyorsa, ölürüm de bir daha karşına çıkmam. Rahatsız eden sevgimse üzgünüm. Buna engel olamam. Seni çok seviyorum... E.'den Hayriyeli Ümran'a
Neyim ben kimim yaşıyor muyum? Yoksa bir ölümü anlat bana. Şu anda tek bildiğim karanlıklar içinde yalnız olduğum ve çok korktuğum. Evet ben bir ölüyüm. Çünkü yalnızım. "Ama eğer yaşıyorsun" diyorsan, nerede ellerin, nerede gözlerin? Sibel'den çok sevdiği Özcan'ına
Rüzgar olup her yerde esme. "Gurbetteyim" diye kendini üzme. "Gönül dinlemez" deyip bana kızma. Bekle sevdiğim sana döneceğim. Gözden uzakta hayat çekilmez, bekle birtanem döneceğim... Mehmet'ten Dido'suna
Dünyanın en güzel kızı, "En güzel sevgi ne?" deseler "Aşk" diyebilir misin? "Murat'ı unuttun mu?" deseler, "Hayır" diyebilir misin? "Yaşamak ne güzel deseler", "Ben Murat'la mutlu oluyorum" diyebilir misin? Eskişehirli'den Başak Yağcı'ya