Derbiden sonra hemen hemen tüm yorumları okudum, programları takip ettim. Ortada altı çizilmesi gereken ilginç bir durum var... Fenerbahçe ile Galatasaray arasında son yıllarda belirgin bir kalite farkı oluştu. Sadece iki takımın kadro yapısından kaynaklanan bir fark değil bu... AzizYıldırımvekurmayları yaşadıkları onca tecrübeden sonra bir zihniyet devrimine karar kıldılar. Ve Avrupa'daki şanssızlıklara rağmen bu süreci kesintiye uğratmadan adım adım devam ettirdiler. Galatasaray ise sürekli patinaj yapmasına hatta kurumsal yapının zayıflamasına rağmen futbolcuların ve teknik yönetimin aşırı motivasyonuyla son haftalara kadar zirve mücadelesini sürdürdü. Buna aldanan-ya da işlerine öyle gelen-Galatasaraylı yorumcular, pembe tablolarla " gerçeği " gizlemeye çalıştılar. Oysa Güneş'in balçıkla sıvanamayacağı gibi iki ezeli rakip arasındaki uçurum da gizlenemezdi. Nitekim4-0'lıknetgalibiyetinardındanaynıyorumcularınsöylemleriinanılmazdeğişti. Maçtan önceki pozisyonlarıyla maçtan sonraki duruşları arasında dağlar vardı. Bunu sağlayan Fenerbahçe'nin sahada sergilediği " üstün " oyundu. Futbolun güzelliği de burada galiba... TVOscarları "Kıyamıyorum, çünkü eşek gibi bir sesin var!.." DenizSeki (StarAvı'ndaSerkan'a)
***
Dün programını "Malatya" teması üzerine oturtan İkbal Gürpınar, Malatyalı sanatçıları ve siyasetçileri ağırladı, bu güzide ilimizin güzelliklerini sergiledi. Etkileyiciydi...