Yarın, 23 Nisan ve TBMM'nin açılışının 86'ncı yıldönümü. Büyük Türk Milleti'nin egemenliğinin sembolü olan Meclis çatısı altında toplanan kahramanlar, büyük zorluk ve yokluklar içinde Cumhuriyet'in meşalesini yaktılar. Tarihimize "MilliMücadele" diye geçen Kuvay-ıMilliye ruhunun o muhteşem temsilcileri, halkla iç içe oldular. Ve MustafaKemalAtatürk' ün önderliğinde MilliDevlet' i kurdular. Yıldönümünü kutladığımız 23 Nisan, asla bir askeri zaferin eseri değildir. Bilakis,askerizafer,TürkiyeBüyükMilletMeclisi'nineseridir. Orada alınan kararlarla her şey yürürlüğe konulmuş ve nihayetinde elde edilen zaferle yeni bir devlete geçilmiştir. Onun için, orada yer alan temsilcilerden ötürü TBMM'nin "GaziParlamento" unvanı da vardır. Bütün tarihçi, edebiyatçı, siyaset bilimci, asker ve hukukçuların ittifakla belirttiği gibi; TBMM'den önce ne bir devlet, ne de ordu; hatta Cumhuriyet vardır. 'Anakucağı'Anadolu Dolayısıyla, Milli Mücadele sonrası devleti de, orduyu da Cumhuriyet'i de TBMM kurmuştur. Meclis'in dayandığı "Milliirade" dediğimiz milletimiz de varlığımızın teminatı olmuştur. Dünyada hiçbir millet böylesine anlamlı bir geçiş yaşamadı. Cihan devleti Osmanlı'nın o hazin sonuyla birlikte, bütün kurumları, demokratik bir anlayışla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne geçiş yaptı. Defalarcabelirttik,herfırsattayazdık;Avrupa'danBalkanlarveKafkaslar'a,YemençöllerindenKuzeyAfrika'yakadaruzananomuazzamcoğrafyanınherköşesindecanverenAnadoluçocuklarıbizebuvatanıbırakıpemanetettiler. Oralarda yaşayan kardeşlerimiz de "Anakucağı" Anadolu'ya koşup yerleştiler. Farklı etnik kökenleri, hatta mezhepleri olmasına rağmen, Türklük şemsiyesinin altında gururla yaşadılar. Çünkü,Anadoluhepimizinortakvatanıydı.HepimizSultanAlpaslan'ın,OsmanGaziler'in,FatihveYavuzlar'ın,nihayetindedeAtatürkler'innesliydik.
Eşitvekardeşçeyaşadık Tiyanşan Dağları'ndan Alpler'e kadar milyonlarca kilometrekarelik coğrafyada birlikte soluklanmış, ruhlarımızı da Orhun'un, Tuna'nın, Sakarya'nın, Dicle ve Fırat'ın kaynaklarında sulamıştık. HocaAhmedYesevi dergahından çıkan alperen ve derviş gaziler rehberimiz olmuştu. Ne yoksulluğumuz, ne açlığımız, kimsenin umurunda değildi. Yüreklerdeki inanç herkese yetiyordu. Buşuurla,Ay-yıldızlıbayrağımızınaltındayenimedeniyetlerkurupCumhuriyet'lebütünleştik.Elelevererek,eşitlikiçindekardeşçeyaşadık. Şimdilerde bu ülkenin bu güzel insanlarını bölüp parçalamaya çalışan çakallara bakıyoruz da, şaşmadan edemiyoruz. İnsan hakları ve demokrasi adına soysuzlaşan bu çevrelere millet olarak haykırıyoruz. - YaşasınbüyükTürkMilleti,yaşasınTürkiyeCumhuriyeti!..