Büyük bir hipermarkette geziniyorum. Alışveriş arabam önümde. Yavaş yavaş ilerlerken bir yandan da fiyatlara bakıyorum. Bir ara ürünleri ve fiyatları incelemeye dalmışım. Müthiş bir gürültü ile kendime geldim. "Şangurşungur " bir ses çıktı. Bir yandan da çocuk haykırışları. Şaşkındım.Acabadepremmioluyordu? Sonra anladım ki, deprem falan yoktu. İki çocuk bağıra çağıra koşuyordu. Koşarken de konserve kutularını devirmişlerdi. 6-7 yaşlarındaki saçı sıfır numaraya vurulmuş çocuk, saçları örülmüş daha küçük gösteren kıza: -Fatmabenibulamazki,deyipkaçıyor.Sonradasaklandığıyerdençıkıp,kızavurup"Elimsende"diyordu . Biraz sonra anne babası olduğunu anladığım çift gözüktü. Kaytan bıyıklı baba gayet sakin: -Oğlumbirazyavaşkoş, dedi sadece. Kızla erkek anladığım kadarı ile kardeşti. Anneleri olduğu anlaşılan türbanlı kadın da kıza: -Fazlauzaklaşma,kaybolursun, diye uyardı. Çocuklarının koşmasından, gürültü etmesinden, konserve kutusu devirmelerinden zerrece rahatsız olmuş görünmüyorlardı. Bir keresinde yine böyle bir aileye rastlamıştım. Yine4-5yaşlarındakibirçocuksalya-sümükağlıyordu. "Dondurma isterim" diye tutturmuştu. Çocuk bağıra çağıra ağlamakla kalmayıp, yere oturup tepinmeye başladı. Babası çocuğu kolundan tutup kaldırdı. "Sussanaulan!"deyipağzınaokkalıbirtokatyapıştırdı. Olayı gören ben ve diğer müşteriler donup kaldık. Bir de araba çalma olayı var. Arkanızı dönüyorsunuz bir de bakıyorsunuz ki alışveriş arabanız yok. Birisi almış gitmiş. Dahası,sizinalıpalışverişarabasınakoyduğunuzbirkaçparçamalıdaçıkarıpyerebırakmış. Nasıl sinirlenmezsiniz? Nasıl öfkelenmezsiniz. O anda adamı bulsanız bir kaşık suda boğarsınız. En sık karşılaştığım olaylardan biri de şu: Kasakuyruğundabekliyorsunuz. Önünüzdeki kişi hayli mal almış. Bu mallar tek tek kasiyer tarafından okutuluyor. Sonra müşterinin poşetlemesi için öbür tarafa geçiriliyor. Ancak müşteri, aldığı ürünleri poşetlere dolduracağına bekler. Hiçbir poşete el sürmez. Sonunda kasiyer kız, (genellikle kız olur): -Efendimşukadartuttu,diyeödemesigerekenbedelibildirir. Bizim müşteri yine sakindir. Önce cebinden cüzdanını çıkarır. Sonra başlar kartını aramaya... Arama bir süre devam eder. Sonra hangi kartla ödeyeceğine karar veremez. Bir o kartı, bir bu kartı inceler. Nedensonra,kartıkızauzatır. Sonra... Provizyon beklerken aldığı malları poşete doldursa ya, ne gezer. Yine öylece bekler. Sonuçtakarta"okey"alınır,paraödenir.İşteozamanbaşlanıralınanmallarpoşetleredoldurulmaya. Ama ağır ağır. Siz öyle bekleyeceksiniz. Artık "ya sabır" mı çekersiniz, dişinizi mi sıkarsınız, o sizin bileceğiniz iş. Sayın okurum. Hipermarketler ve marketlerin çoğalması çok iyi oldu. Buralarda her istediğiniz malı bulabiliyorsunuz. Çeşit çok, fiyatlar da uygun. Ancak ne yazık ki, hipermarketçilik gelişti ama alışveriş ahlakı gelişmedi. O da gelişecek gelişmesine ama o zamana kadar sinirlerimiz iyice laçka olmazsa...