Ağacı sevmekle çevreci olunmaz. Köpeği sevmekle de hayvansever Ama nedense iş bizde böylesine basite indirgenir. Adam bir tane köpek besledi diye hayvansever oluverir.. Oysa o köpeği başka hayvanları avlamak için kullanmaktadır. Kadınhayvanlarıkorumaderneğindefaalüyedir. Her harekette ön plandadır.Şovunu yapmaktadır.Oysa vizon kürk giymektedir.Evinin bahçesine ağaç dikmekle çevreciliğin bir ilgisi yoktur. Çünküoağaççevreiçindeğil,meyvesiniyemekiçindikilir. Çevreci insan sadece kendi ağacını değil, başkasının ağacını da korur. Yeşili sever, denizi sever.Oraya buraya çöp atılmasından nefret eder. Betonlaşmaya karşı çıkar.İddia ediyorum. Türk halkının genelde çevreyle mevreyle ilgisi yok. Onlarıdoğadeğil,betonilgilendiriyor. Verin bir arsa kat çıksın.Hilkat garibesi gibi balkonu dışa çıkık sıvasız evler yapsın. Üstelik bu evlerin hiçbirinin çatısı olmasın.Çirkin çirkin yazlıklar yapıp kıyıları katletsin.Bakın İstanbul'da yapılan evlere. Bakın gecekondulara. Birtanesindebilebirzevkunsuruvarmı? Bakın gecekondu semtlerine ağaç görebilecek misiniz? Gördükleriniz de emin olun Karadenizlilere aittir. Onlar da meyvesini yemek için dikmişlerdir ağaçları. Tuzla'daakılalmazbirçevrekatliamıyaşanıyor. Zehirli variller toprağa gömülüyor. Bir Allah'ın kulu çıkıp ta, "ne yapıyorsunuz?" diye sormuyor. Bunu gören bir tek vatandaşta mı yok? Bir tek bekçi bile bu olayı görmedi mi? Hani jandarma, hani belediye ekipleri Yıllarcaburayazehirlivarilbırakılıyor,birtekkişibilegörmüyor. Mümkün değil. Görmüşlerdir ama aldırış etmemişlerdir. "Bana ne" deyip geçmişlerdir. Çevre mevre nedir ki? Senzehirlivarillerinatıldığıyerdenbana200metrekerebiryerverdebirgecekonduyapayım. Mantık budur. Halk duyarsız olduktan sonra, zehir de atılır, koylar beton yığınına da döner. Gelin önce çevre bilincini geliştirelim.