Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı KürşadTüzmen, TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı OğuzSatıcı, İHKİB (İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) Başkanı SüleymanOrakçıoğlu, BMD (Birleşmiş Markalar Derneği) Genel Sekreteri HüseyinKurtuluş ve işadamı AbdullahKiğılı'nın da aralarında olduğu bir heyet, geçen hafta Atina'daydı. İnci,Koton,İpekyol ve Mackha markaları Atina'nın ilk büyük alışveriş merkezinde mağazalarını açtı... Açılış töreninden sonra söz dönüp dolaşıp giyimkuşama, markaya geldi. Ekibin ağır topları tek tek ne giydiklerini anlatmaya başladılar. Tüzmen,HugoBoss giyiyormuş. "Nasılyani,bukadarulusalcıbirbakanadayakışırmıyabancımarkagiymek" demeyin. Tüzmen'in giydiği Hugo Boss'lar "MadeinTurkey" olanlardan. Yani İzmir Ege Serbest Bölgesi'nde üretilen Hugo Boss'lar. TİM Başkanı OğuzSatıcı ise özel dikim, yani ısmarlama elbiseler giyiyormuş. BMD Genel Sekreteri HüseyinKurtuluş da Kiğılı markası tercih etmiş. Bunu duyan AbdullahKiğılı durur mu? Kurtuluş'a dönüp, "Sana2-3kreasyonyapalım.Senorayaburayaçokgiripçıkıyorsun.Reklamımızıyapmışolursun" teklifinde bulundu... Seçimhesapları Atina'daki açılışların ardından OğuzSatıcı ve SüleymanOrakçıoğlu, erken ayrıldılar. Bunun üzerine HüseyinKurtuluş İHKİB seçimlerini kastederek, "Süleymanoytoplamayagitti" esprisini yaptı. Ardından da "Sizadaymısınız?" sorusuna, "Evetadayım" diye cevap verdi. Ama ihtiyatı da elden bırakmadı. Kurtuluş, seçimler arifesinde önce Orakçıoğlu'nun ekibine bir bakacakmış. Eğer beğendiği olursa o da desteleyecekmiş. Aksi durumda ise adaylıkta ısrarlı olacakmış. İHKİB seçimleri bu ayın 26'sında yapılacak. Kağıt üzerinde 32 bin üye oy kullanacak. Ancak bunun taş çatlasa 14 bini ancak bulacağı söyleniyor. Bu yıl vekalet alıp, oy kullanmak da yok. Ancak SüleymanOrakçıoğlu'nun başında olduğu mevcut yönetimin bunun hesabını çoktan yaptığını söyleniyor. Hatta seçimi garantiye aldıkları ifade ediliyor. Anlatılanlara göre, Yönetim Kurulu üyeleri, kendilerine yakın şirketleri tek tek incelemiş, ihracat kayıtlarını çıkartıp oy kullanmaya hazır hale getirmişler. Bu nedenle de seçime "garanti" gözüyle bakılıyormuş.