- Alooo. - Efendim? - Abi bunun biraz açık renklisi yok muydu, bu çok koyu da? - Kimsin sen? - Dün gece senin eve giren hırsızım. Takım elbiseyi giydim. Bugün bir arkadaşın daveti var. Rengi koyu be abi! - Lan çıkart onu. Hoşt. Getir lan elbisemi... Poliiis, imdattt... - Abi bağırma. Bir de nereden aldın sen bunu? Boyu hafif uzun, götüreyim de kızalttırayım abi. - Ulan seni bir yakalarsam, ben senin boyunu kısaltmaz mıyım lan. Ulan memlekete bak, hırsızlardaki cesarete bak ya, bu ne biçim iş! - Abi ne olacak, evsahibi bu kadar sessiz olursa hırsız da azar abi. - Ulan vicdansız, iç çamaşırlarıma kadar her şeyimi götürmüşsün lan. - Eee abi şimdi evine girmişiz. Ayrım olur mu? Takım elbiseyi al, iç çamaşırını bırak. Ayıp olmaz mı? Yani seçmek gibi olur. - Lan. Lan aklın sıra sen espri mi yapıyorsun lan? - Abi bir de sen bu cep telefonunu çok hor kullanmışsın be. - Hıyaar... - Hıyar falan yok abi. Buzdolabınız boştu, baktım. Sen eve hiç yiyecek almıyor musun abi. Bu aylarda evden meyve-sebzeyi eksik etme. - Lan ben seni yakalarsam yemez miyim lan. Ha yemez miyim?