Artık iyice anlaşıldı ki, Başbakan RecepTayyipErdoğan'ın "kerametikendindenmenkul" bu politikaları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başını gittikçe ağrıtacak. Kimler akıl veriyorsa veya hangi mantıkla hareket ediyorsa, SayınBaşbakan'ın milli birlik ve beraberlik konusundaki yaklaşım ve açılımları tam anlamıyla evlere şenlik! Başbakan olduğundan beri; tarihçi, sosyolog ve toplum bilimcilere rahmet okutacak kadar ileri gitti. Kartvizitinde "TürkiyeCumhuriyetiDevleti'ninBaşbakanı" yazmasına rağmen, ısrarla "Türkiyelilik" tezini savundu. Anayasa'da "Türk" kimliği vurgulanmasına rağmen, ülkesinin vatandaşlarını alt kimlikleriyle anmaya başladı. İnsanımızı kimi zaman 28, kimi zaman da 36 çeşit etnik kökenle değerlendirdi. Memleketi Rize'nin Güneysu ilçesininin köyünde, kendisini karşılayanların açtığı "Potamya'nıngururu" gibi pankartlardan çok hoşlandı. "BenGürcüasıllıyım,eşimdeSiirtliArap" derken aklınca siyaset yaptığını düşündü ama, Amerika'da yaşayıp Dünya Bankası'nda çalışan oğlu BilalEfendi'nin ne olduğunu, kendisini nasıl tanıtacağını belirtmedi. Etnikyarayıaçtı Bu güzel ülke üzerinde her türlü hesabı yapanlar ile onların içimizdeki işbirlikçileri Türklük çınarının dallarını budayıp herbirine farklı aşılar tutturmaya çalışırken Başbakan da boş durmayıp "Kürtgerçeğinitanıyorum" dedi. Böylece etnik yarayı açtı. Bölücüler buna çok sevindi ve medyadaki sözcüleriyle birlikte "Yaşasın,ilkdefabirBaşbakanbusözlerisarfetti" çığlıkları attı. 12 Ağustos 2005'te gittiği Diyarbakır'da, "Artık,demokratikçerçevedeyenisiyasiaçılımlarımızolacak" diyen Başbakan, kanlı terör örgütünün siyasallaşma projelerinin de aynı olduğunu belki düşünemedi!
Faturayıödettirmek İmralı'dakicanininmuhatapalınıpsiyasiçözümbulunmasınıveserbestbırakılmasını,etnikkimliklesiyasetyolununaçılmasını,Kürtçe'ninönceeğitim,sonraresmidilolarakkabuledilmesiniveyerelyönetimlereözerklikverilerekbazıgüvenlikbirimlerinindebunlarabağlanmasınıisteyecekkadarhainceplanyapanlar,Erdoğan'ınogünküsözleriyledahadahareketlendiler. Neticede; AKP Hükümeti ağır bir vebalin altına girdi. Başbakan'ın Diyarbakır konuşması her fırsatta önüne getirildi. AB'den DTP'lilere kadar herkes, o siyasi açılımları bekledi. Hamas örnekleri bu yüzden verildi. Bu politikalara karşı çıkıp "Yapma,etme" diye ikaz edenleri aklınca azarlayıp bildiğinden şaşmayan Başbakan, şimdilerde kendi sözleriyle sıkışınca çark etmeyi de beceremedi!
Hayatınınsiyasikumarı Güya bölücülere meydan okudu ama "Silahıbırak,masayagel" diyerek siyasi hayatının en büyük kumarını oynadı. Bazıları, acemiliğine ve cahilliğine verse de, Başbakan'ın bu sözleri arşivlerdeki yerini aldı. "Körünistediğitekgözdü" hesabı, artık PKK ve bilumum bölücüler ile hainler, iki göze kavuşmuş misali bayram yapıyor. Düğün-dernek, defile ve saunalara koşmaktan bitap düşen şehit cenazelerine gitme fırsatı bulamayanlar da politika yaptıklarını sanıyor. Hepsine geçmiş ola!