Fenerbahçe, 23 yıldır hasretini çektiği kupayı bu kez almayı gerçekten çok istiyor. Öyle ki Daum, 3 gün öncesinden 5 as oyuncusundan yoksun sahaya çıkacağını ilan eden zayıf Denizlispor karşısında bile ciddiyeti elden bırakmadı... İdeal 11'inden sadece Rüştü'yü kesip Volkan'ı sahaya süren Daum, belli ki işini sağlama alıp finali daha ilk maçta elde etmek istiyordu. Tam kadro sahaya çıkan Fener, adeta mucize arayan Denizlispor'a hiç şans tanımazken rahat bir oyun ortaya koydu. Orta alanda rakibine Alex, Aurelio ve Appiah ile üstünlük kuran Fenerbahçe özellikle Tuncay ile etkili oldu. İlk yarıda kurduğu baskıdan Deniz ve Nobre'nin golleriyle skor üstünlüğünü ele geçiren Fenerbahçe, sonraki dakikalarda daha rahat oynadı. Hatta bu rahatlık zaman zaman laubaliliğe vardığı için belki de attıklarının iki katını kaçırdılar. Maçın 2. yarısında skor üstünlüğünü de göz önünde bulunduran Daum, kenarda tuttuğu ligin en iyi gol istatistiğine sahip oyuncusu Semih'i Nobre'nin yerine oyuna dahil etti. Nitekim Semih yine beklenenden fazlasını yaparak golünü de attı. Muhteşem tribünler önünde, adeta halıyı andıran güzel zemindeki futbol izleyenlere keyif verirken Fenerbahçe çift maç üzerinden oynanan kupa yarı finalini daha ilk karşılaşma sonunda geçti diyebiliriz. Eksik bir kadro ile sahaya çıkan Denizlispor, her şeye rağmen gücü oranında iyi niyetle mücadele etmek istese de Sarı-Lacivertliler, 4-0'lık farklı sonuçla bence şimdiden finali garantiledi. Finalin kapısını ilk yarıda açıp, 2. yarıda garantileyen F.Bahçe'de Daum'un yine de genç oyunculara geç şans vermesi bence karşılaşmada eleştirilmesi gereken noktaydı. Neticede baştan teslim olmuş Denizlispor karşısında F.Bahçe'nin detaylı analizini yapmanında pek doğru olmayacağına inanıyorum. Servet'in de farklı galipken sarı kart yemesine bir anlam veremedim.