Cep telefonu - Alooo. - Nerdesin? - Cepteyim. - Hangi cep? - Ceketin cebindeyim abi. Lan hangi cep olacak. Cep telefonu. - Lan telefona mı girdin? - Geri zekalı. Ne telefonu. Yani cepten konuşuyorum. - İyi abi. Kızma. - Bana bak lan ayküsü düşük herif. Ulan bende de şans yok ki senin gibi adamı eleman olarak çalıştırıyorum. Gösterdin mi müşteriye evi? - Gösterdim abi. Çok beğendi. - İyi. Al gel ofise de kontratı yapalım, komisyonumuzu alalım bir an önce. - Onu ben hallettim abi senin yorulmana gerek yok. - Orada mı yaptın kontratı. - Yok yok evsahibini çağırdım. İkisi aralarında hallettiler. - "Hallettiler" demek ya. Sonra ne oldu? Anlat bakalım. - İkisi birlikte bana teşekkür ettiler. Kiracı da "Komisyondan da kurtuldum" diye göbek attı. Bana sarıldı. Bana "Ben senin gibi em lakçı görmedim kardeşim" dedi. - Aferin. Sen şimdi büroya dön. Gelirken hırdavatçıya uğra. Bir kazma sapı al da gel. Sakın unutma ama. - Ne yapacaksın abi kazma sapını. - Moda biliyor musun? Herkes alıyor. Onun için sen getir bakarız. Getir hele. Getir. Bekliyorum. Acele et!