Sabah gazetesi, büyük cesaret örneği göstererek, jandarmanın yaptığı fişleme rezaletinin detaylarını yayımladı. Uzun vadede demokrasimizin kökleşmesine anlamlı bir katkıda bulundu. Ordumuz, asli görevleri dışında; amirini, memurunu, hayat tarzı, yaşantı biçimi, aile yapısı ve inancı yönü ile fişlemekle meşgul. Tabii ihtiyacın 5 katı subay, astsubay sınıfı yaratırsanız, boş kalmasın diye böyle ulvi(!) görevler, demokrasi aşığı komutanlarımız tarafından ihdas edilecektir. Geçmişte tank bölük komutan vekilliğimde, asker sık sık işsiz kalırdı. Doğan boş zamanlarda onlara çukur açtırır, çukur kapattırırdım. Demek ki, şimdilerde daha önemli bir görev çıkmış, o da fişleme.
İyiliktemennisi... 1980 ihtilalinden sonra Genelkurmay'da garip yapılanmalar oluşmuştu. BaşbakanYardımcısıTurgutÖzal'ın, benim, Keçeciler'in, AdnanKahveci'nin, daha birçok kişinin telefonlarının dinlendiğini fark ettik. Rahmetli Kahveci elektronik mühendisi idi; bazı ölçüm aletleri getirerek kimlerin dinlendiklerini bulmuştu. O günlerde kapalı kapılar ardında kıyameti koparttık. Telefon konuşmasına başlarken, telefonu dinletenin de dinleyenin de yedi sülalesine iyilikler temenni ederdik. 1987 yılından sonra bu dinleme işleri epey azaldı. Ulaştırma Bakanı olarak PTT'nin telefon santrallerine sayısız baskınlar yaparak, bu dinleme hastalığını yok etmeye çalıştım. 28Şubat darbesinden sonra, BatıÇalışmaGrubu ile fişleme hastalığı ortaya çıktı.
Validelistedeydi... Fişlemedeki disiplinsizlik ve cehalet öyle oldu ki, fişlenen valiye yazı yazıldı. Vilayette fişlenmiş olan sözde gericiler ve mürtecilere valinin dikkati çekilerek, tedbirli olması isteniyordu. Listede valinin adı da vardı. O vali fevkalade aydın bir kimse idi. Bana göre fişçilerin tümünden daha milliyetperver idi. Amirini, memurunu böyle fişleyen bir jandarma, bir asker görev yapabilir mi? Yakın geçmişte siyaset bataklığına sürüklenmiş olan Osmanlı ordusunun, bir avuç baldırı çıplak karşısında aldığı yenilgiyi hatırlayın. Bunu fark eden Almanya,Osmanlı ordusuna AlmanGenelkurmayBaşkanı atadı. Birinci DünyaHarbi'nde genelkurmayımız bir Alman generali idi.
Hükümetsuskun Cumhuriyet'in kuruluşu ve sonrasında, Osmanlı döneminde siyaset yapan komutanlar, idareden uzak tutulmaya çalışıldı. Bu, fevkalade doğru bir karardı. O günkü kanaat, siyasetle iç içe olan ordunun muharebe gücünün olamayacağı yönünde idi. Bu kanaat bugün için de doğrudur. Hükümet, bu kadar önemli olan böyle bir konu karşısında suskun. Emekli edilen yok, istifa eden yok. Olaylar sineye çekilmiş görünüyor. Vah benim milletim, vah benim ülkem.