AKP'nin işbaşına gelişine kadar, türban-imam hatip ve ibadetler konusunda kesin hatlar koyarak iktidarları kıyasıya eleştirip topa tutanlar, 3.5 yıldaki değişim veya gelişimleriyle parmak ısırtıyorlar! Türban mağdurlarının çığlıkları artık bu kesimin gazetelerinde bile (Manşet ve 1'nci sayfalardan vazgeçtik) iç sayfalarda, ancak tek sütunluk haber oluyor. Hatta, o haberlerin de, ne zorlamalarla sayfalara girdiği tahmin ediliyor. Camiveokulönlerindekigösteriler,eleletutuşarakoluşturulaninsanzincirlerivekaranfildağıtmalarmazidekaldı!3Kasım2002SeçimleriöncesinekadarTBMM'dençıkmayan,milletvekilivebakanlarıbunaltacakkadarbaskıaltındatutanlar,AKPİktidarıilebuharlaştısanki. Hele o "siviltoplumörgütü" adı altında her tarafı zorlayan, bıkıp usanmadan hak arayışlarını sürdürenler... Bir toplantıda iktidar mensubu birini gördüklerinde yakasına yapışacak kadar "dava"larına sahip çıkıp, "çözüm" için diretenler... Hepsi yer yarıldı da içine mi girdi dersiniz? Bırakın seslerini duymayı, görüntülerinden de eser kalmadı!
Koltuğamısattılar! Pes mi ettiler, ikna mı edildiler, yoksa "teslim" mi oldular? Hatta, "vekaletendeolsa" bir koltuğa mı sattılar kendilerini? Fildişi kulelerdeki makamlar başlarını mı döndürdü? Sınıf atlayıp statü sahibi olan dostları mı büyüledi bunları? Basiretlerini mi bağladılar, muskalar mı yaptılar? İktidar denilen "zehirlepişmişaş"tan yiyip, sarhoş mu oldular?
Hafızakaybımı! "Namussuz" diye diye sırtlarını sıvazlayıp gaz verenler, MedeniyetlerArasıDiyalog ve BüyükOrtadoğuProjesi masallarıyla ankakuşu olup uçmayı sürdürürken, o ağır sözlerini unutmuş olabilirler. Sonu gelmeyen defilelerde başlarını bir yerlere çarpıp hafıza kayıpları yaşabilirler. Namazı bile kadınerkek karışık şekilde, üstelik başörtüsüz ve erkek gibi kılan "danışmaneşleri" yüzünden de şanzımanı dağılmış araba misali ilerigeri yapabilirler. Hatta, Hatay örneğindeki gibi, yerel dille eş, dost, yandaş şirketi anlamına gelen "AliDiboŞirketleri" kurarak ihale peşlerinde koşmaktan, "Namusumuz" dedikleri sözleri unutabilirler.
Tozkondurmuyorlar Bütün bunları "anladık" diyelim. Ama yıllar yılı bu ülkenin güzel insanlarını karşı karşıya getirip; türban, imamhatip ve ibadetler konusunu istismar ede ede, suçu kendilerinden olmayanlara yükleye yükleye gerilimi tırmandıranların AKP iktidarı ile atış talimgahları da değişti. Onlar, artık Anayasa'yı bile değiştirebilecek kuvvette TBMM'de yer alan iktidarı değil, Cumhuriyet'in kurumlarını gözlerine kestirdiler. Anayasa Mahkemesi'nden girip Danıştay'dan çıkarak verilen kararları eleştiriyorlar. Çok sıkışırlarsa, Diyanet'ten çıkan "Türbanşartmı,değilmi;henüznetlikkazanmadı" açıklamasının ardına sığınıp, kulaklarının üstüne yatıyorlar. İktidara ise toz kondurmuyorlar. Onun için çok şanslı bu AKP'liler. Sanki kandil gecesi dünyaya gelmişler!