Yeryüzünde başımız derde düşse, gökyüzüne el ederdik. Arkadaşımızdı yıldızlar, bizim için düşerlerdi yere. Geceleri bile aydınlıktı ülkemiz. İçimizde kükreyen bir deniz vardı, dışımızda yırtık pırtık bir masal. Sular çeşmeden akardı, fırıncılar ekmeğin gramını çalmaya başlamamıştı daha. Ne Kürtler Kürtlüğünü hissederdi, ne Lazlar Lazlığını... Aynı toprağa yüz sürerdik, ibadetimiz aynı Allah'a...
İsteyen içerdi, "Çilingir soframa buyurun" derdi komşularına. İçki içenlerin ahlaksız olduğunu söyleyen arsızlık, palazlanmamıştı henüz. Çünkü en büyük ahlaksızlık yalandı; yetimin, öksüzün hakkını yemekti. Ülkeyi talan edip üzerine bir bardak soğuk içmekti haram olan. Kendi çirkinliklerini gizlemek için makyaj yapanları, gözünden tanırdık. Pembe panjurlu şiirlerimiz vardı, iki oda bir mutfak! Ateş bacayı sarardı da, sevdiğimiz kıza açılmaktan utanırdık!
Adalet mülkün temeliydi ama hiç kimseye ayrı gayrı yapmazdı. Her sabah evden çıkarken, analarımızın dualarıyla okunurduk. Ne Rum'u ayrı bilirdik, ne Ermeni'yi gayrı! Adam olacak politikacı, halkın ayağına giderdi. "Bana dokunabilirsiniz" derdi, dokunurduk!
Amerika'yı o zaman da sevmezdik, şimdi de. Hepimiz işçiydik, hepimiz proleter! "Yeter!" diye bağırdığımız zaman, başka şehirlerden duyulurdu. Yerde karıncaydık, gökte şahin! İhanet partilerini basardık, şehrin bütün duvarlarına resimlerini asarlardık puştların. Ta o zamandan bilirdik ki... Yiğidi yiğittir bu ülkenin, haini hain!
Son kalelerimizi demokratik toplarla yıkacağını düşünenlerin Amerikan uşağı olduğunu, gençliğimizde öğrendik. Postalların çiçekleri ezmesine de karşı durduk, hala dururuz! Ama irticanın canının çektiği renge boyatmayız ülkemizi. Adına "Aydın" denilen "Amerikan yarasalarının" karşısında, ne pahasına olursa olsun dururuz. Bizde her zaman verecek bir can vardır! Kucak kucak! Son sözümüz, ilk sözümüzdür. "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!"
***
İtirazım var!
Züppe pop şarkıcıları ve parası olanlar için bedelli askerlik, garibanlık için bedelsiz ölüm! Benim itirazım var! Bu ülkede bir şey verilecekse eğer, her Türk gencine verilmeli. Parası olana değil! Askerden kaçmak için "bilumumnamussuzluğu" deneyen popçulara hiç değil! Var mı itirazı olan?
***
Hiç söylenmemiş Bir şarkı gibiydi Karanlık dünyama Doğan ışıktı Uçardı kuş gibi Mavi göklerde Baharı severdi Bana aşıktı
Tüm çiçekler gibi Masum masumdu Göklere uzanan Bir sarmaşıktı Bakardı ardımdan Gözleri yaşlı Yağmuru severdi Bana aşıktı HakkıYALÇIN
***
MutlulukTakvimi
* Popüler değil, saygın ol... * İstediğini değil, gerekeni al... * Balık tutanları izle... * Hapishaneye kitap gönder... * Yürüyüş yap...