Sezon başından bu yana savunduğumuz bir konu vardı. Fenerbahçe, kulüp yapısı, futbol kalitesi ve yıldız oyuncuları açısından Türkiye'de rakiplerine fark atmış durumda. Nitekim ilk iki hafta sonrasında Kanarya, önüne geleni devirip bugünlere kadar geldi. Ancak futbol kalitesinde ligin sonlarına gelindiğinde düşüş var. Bunda da aradaki puan farkının ve art arda maçlar kazanılmasının rolü büyük. Düşünün bir kere, Trabzonspor karşısında Fenerbahçe sezonun en kötü, rakibi ise en iyi oyununu oynuyor. Sonuç; Fenerbahçe'nin yine yenilmezliği sürüyor. İşte bu görüntü, oyuncularda, "Nasılolsakaybetmeyiz" düşüncesini ağırlaştırıyor. Böyle olunca da futbol kalitesi düşmeye başlıyor. Peki bunda Fenerbahçe'nin günahı ne? Hiç yok. Türkiye'nin en kaliteli kadrosuna ve sorunsuz kulübüne sahip olmak suç mu? Diğer kulüpler bunu yapamıyorsa Fenerbahçe'nin günahı ne? Ama yapacak bir şey yok. Kanarya'nın futbol kalitesinin sürekli olarak üst seviyede kalabilmesi için, diğer rakiplerin de en az Fenerbahçe kadar kaliteli olması gerekiyor. Bu olmayınca da Türk futbolun kalitesi düşüyor. Trabzonspor karşısındaki puan kaybı bir şeyi değiştirmez. Ancak maç sonrası yapılan eleştirilere bakıyorum şaşırıyorum. Yani herkes Fenerbahçe'nin bir hata yapmasını bekliyor. Fırsat kollayanlar şimdi de, "Kadıköy'deküfürolmazdı?" diyorlar. Evet olmadı, olmayacakta. Ama bunu söyleyenler neden Trabzonsporlu taraftarların ağır tahriklerini göz önüne almıyorlar. Evinde oynayan Fenerbahçe, küfürü yiyen, sürekli saldırıya uğrayan, üzerine yabancı maddeler yağdırılan da Fenerbahçe taraftarı. Ayrıca saha içinde tribünleri tahrik eden Bordo-Mavililer. Buna tepkiler artınca, "Vayküfrettin" oluyor. Fener taraftarı, aynısını Trabzon'da yapsa ne olurdu? Önce bunun yanıtını verin.