'25 yıllık parayı 1 gecede harcıyorlar' Bizler memur olarak devletimizin vermiş olduğu görevleri elimizden en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Memur demek, devletin işlerini yerine getirmekle görevli kişi demek. Herkes onlardan hizmet bekler ama kimse bu insanların nasıl geçindiğini, nasıl yaşadığını, yaşamak için nasıl bir mücadele verdiğini düşünmez. En basit örnekle açıklayalım: 'KIYAFET ZATEN ALAMIYORUZ' Bir memur kahvaltıda 2 çay ve 2 poğaça yese 1 YTL ödemek zorunda. Öğle ve akşam yemeği de var. Bu 3 öğüne bir de memurun ailesini eklerseniz 1 ayda yaklaşık olarak 700 YTL yapar. Bunun yanı sıra bu ailenin kirası, elektriği, suyu, telefon faturası var. Zaten kıyafet için para kalmıyor. Şimdi yetkililere soruyorum. Bizim 25 yıl boyunca çalışıp kazandığım paranın toplamını bu ülkede bazı insanlar bir gecede harcıyor. Bu durum karşısında bizlerden nasıl görev beklerler. Artık yeter. Memuru daha fazla ezmeyin. (Edirne'den bir grup memur)
'TRAFİK KANUNU UYGULANMIYOR' TRAFİK Kanunu'na göre bir kazada yaralanan kişi hemen hastaneye yetiştirilmeli. Ayrıca hastanenin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakmadan tedaviyi yapması gerekiyor. Tedavi masrafı Karayolları Trafik Döner Sermaye İşletmesi'nce karşılanıyor. Ancak vatandaşlar bu haklarını bilmediği için hastaneler vatandaştan para talep ediyor. Bu kanun uygulanmalı. (İsmi saklı)
'Artık evsiz kalacağız!' İstanbul'da yaşayan ve kirada oturan biri olarak artık kira artışlarından bıktım usandım. Megakentin en fakir semtlerinde bile kiralar 350-400 milyon liradan başlıyor. Bu fiyatlar, merkezi yerlere doğru gittikçe 700-800 ve hatta 1 milyar liraya kadar çıkıyor. Devlet büyüklerine sesleniyorum. Lütfen bu kira artışlarına dur deyin. Benim eşim de çalışıyor. Ancak çift maaş bile yetmiyor. Çünkü birimizin maaşı neredeyse kiraya gidiyor. Lütfen ev sahiplerinin kafalarına göre kira artışı belirlemelerine izin vermeyin. (İsmi saklı)
'LAMBALAR YANMIYOR' GEÇEN akşam Cevizlibağ'dan Mecidiyeköy'e gitmek için yola çıktım. Çok yağmur yağıyordu ve yol kapkaranlıktı. Çünkü İstanbul'un en işlek yolu olan E-5 Karayolu'ndaki lambalar yanmıyordu. Yani koskoca İstanbul en ufak bir yağmurda ne hale geliyor. Yetkililer özellikle bu bölgelerdeki lambaları sıklıkla kontrol etmeli. Aksi halde büyük problemler ortaya çıkabilir. (İsmi saklı)