Bu gün, mübarek Ramazan(Şeker)Bayramı' nın birinci günü. MüslümanTürk milletine, İslam dünyasına ve tüm insanlığa barış, huzur ve mutluluk vesilesi olmasını Cenab-ıHak' tan niyaz eder, herkese kutlu olmasını dileriz... Bayramlar sevinç günleridir. Her ne kadar üzüntülerimiz, sıkıntılarımız olsa da yine de bayram günlerinde ruhumuzda bir sevinç ve mutluluk duymalıyız. Esasen insanlar, yaradılışları gereği bazen üzülür ve bazen de sevinirler. Gönlümüz geniş olmalı, sıkıntımız var diye bayramlarımızda sevinçlerimizi unutmalıyız. Kaldı ki, her ne kadar sıkıntılı ve üzüntülü durumlarımız olsa da sevinilecek ve mutluluk duyulacak yönlerimiz de vardır, hatta daha fazladır. YüceAllah' a şükredip, daha kötü durumlarda olanları da düşünmeliyiz ve maddi ve manevi yücelişimiz için azim ve gayretle çalışmalıyız... Görevlerimiziyapmalıyız Biz MüslümanTürkler'in, bayram vesilesiyle birtakım görevlerimiz vardır. Onları yerine getirmekte titiz davranmalıyız. Büyüklerimizi ziyaret ederek, ellerini öperek bayramları kutlamalı, hal ve hatırlarını sorarak onların gönüllerini ve de hayır dualarını almalıyız. Çocukları harçlıkla, güzel elbiselerle sevindirmeli ve onlara iyi davranarak, sevgi ve şefkat göstererek mutluluklarına katkı yapmalıyız. ÇocukEsirgemeKurumu, yaşlılar yurdu ve hastaneler gibi yerlere bayram ziyaretleri yapmak da büyük sevaplara vesile olacak güzelliklerdir. Peygamberimiz,"Hediyeleşiniz,birbirinizesevgiduyarsınız" diye buyurur. Bayram vesilesi ile dost ve akrabalarımıza hediyeler almalıyız. Bu, aramızdaki sevgi ve saygı duygusunun artmasına ve de mutluluklara sebep olur. Kısacası, bütün sıkıntılarımıza rağmen bayram günlerinde mutlaka içimizde bir sevinç duymalıyız ve bunu yüzümüze ve davranışımıza yansıtmalıyız... Bizimtakvimimizdoğru Birkaç yılda bir Araplar' la, özellikle Suudiler'le, Ramazan ve bayram gününün başlaması konusunda ayrılığa düşeriz. Genelde Araplar,Ramazan' ı ve bayramı bir gün önceye alırlar... Dolayısıyla da birtakım yurttaşlarımız bundan kaygıya kapılırlar. "Acabadinenhatamıyapıyoruz?" diye bilenlere sormaya başlarlar. Bazıları da Suudiler' den gelecek telefona göre oruca başlar ve bayrama girerler. Hemen ifade edelim ki, biz Türkler kendi Diyanet' imize bağlıyız, kendi din büyüklerimizin kararlarına uyarız. Araplar' a uymak gibi bir yükümlülüğümüz yoktur. Türkiye takvimini, dünyayla birlikte yapılan ve dev teleskoplarla gözlemler yapılarak tespit edilen verilere göre oluşturur. Biz, bugünden 100 yıl sonra Ay ve Güneş tutulmasının ne zaman olacağını dahi biliyoruz. Dolayısıyla Ramazan ayının başlangıcını ve sonunu da kesin olarak biliyoruz. Hesaplarımız gayet doğrudur. SuudiArabistan' da ise; eski usüle göre, yüksek bir yere çıkarak Ay' ı gözleriyle görmeye çalışıyorlar. 2 kişi, "BizAy'ındoğuşunugördük" deyip koşup gelerek şahitlik ederlerse, ona göre oruca başlıyorlar veya bayram ediyorlar. Gelip böyle bir haberi veren ve şahitlik edenlere de belli bir ikramiye veriliyor... Tabii "Bengördüm" diyenler de kuyruğa giriyorlar. Şu asırda, bu teknoloji çağında, böyle takvim tespiti kabul edilemez. O nedenle, Türkiye' nin takvimi doğrudur, Ramazan ve bayram günü tespitlerimiz gerçekçidir. Dolayısıyla, bugün bayramdır. Vatandaşlarımız hiçbir şüpheye düşmeden huzur içinde bayramlarını yapmalıdırlar. Nice mutlu bayramlara sevgili okuyucularım.