Kimi tahtaya vurur, kimi kulağını çeker. Kimi uğur saydığı bir takıyı boynunda taşır. Kimi yürümeye önce sağ ayağını atarak başlar. Türkiye'de batıl inançtan, hurafeden çok ne var, say sayabildiğin kadar. Bir işadamı tanımıştım. Borsada oynuyordu. Birfalcısıvardı.Hissesenetlerininyıldızfalınabaktırıyordu. Falın sonucuna göre alıp satıyordu. Bu yöntemle borsada kazanıp kazanmadığını soruyorsanız, maalesef hayır. Çünkü zat-ı alileri 2001 krizinde hayli yüklü bir parayla battı. Suçu da falcısına buldu. "Meğeradamsahtekarmış"diyerekten Nedense ramazan ayı sürecince batıl itikatlarda patlama olur. Hurafeler hatırlanır. Millet ölüden, taştan, ağaçtan medet umar hale gelir. Din adamları boşuna "bu yaptığınız dinen caiz değildir. Günahtır" diyerek çırpınıp dururlar ama onları dinleyen olmaz. EnaklıbaşındakişilerbileOruçBabatürbesinekoşar.Sirkeekmekleoruçaçar. Kimi yüzünü mezar taşlarına sürer. Kimi dükkanının anahtarını türbenin kapısında bırakır. Bereket gelsin diye. Birçok, hurafenin, batıl inancın temeli ta Orta Asya'ya kadar gidiyor. Bunlararasındabinlerceyıldıryaşayanvar. Örneğin, büyüden korunmak için kurt dişi, ayı tırnağı taşımanın tarihi milattan öncesine kadar gidiyor. Kirpi ve kaplumbağa kanıyla yapılan büyülerin çıkış yeri de Orta Asya. Aslında bugünkü hurafelerin çoğu bize Osmanlı'dan miras kaldı. Bukonudayapılanaraştırmalargösteriyorki,Osmanlıinsanıbüyüsüz,falsızşuradanşurayaadımatmazmış. Hatta padişahlar bile sefere çıkmadan önce fal baktırırlarmış. Rüya yorumlatırlarmış. Zafer için dualar okunur, büyüler yapılırmış. Kazanılan zaferlerin bir çoğu zaten büyülerin ve duaların kerametine bağlanmış. Ancak dua ve büyülere rağmen biliyorsunuz Osmanlı'nın son zamanlarında savaşlar kaybedilmeye başlandı. Sonuçtakoskocaimparatorlukçöktügitti. Size savaşlarda izlenen yöntemle ilgili bir örnek vereyim. Yıl 1878. Osmanlı Rus Savaşı tüm şiddeti ile sürüyor. Rus Orduları, Balkanlar'da hızla ilerliyorlar. Osmanlı Ordusu Rusları durdurmayı bir türlü başaramıyor. RuslarnihayetEdirne'yekadarulaşıpşehrikuşatıyorlar. Şehirdeki asker ve silah sayısı savunma için yetersiz. Buna rağmen şehir nasıl savunulacaktır? Çare bulmak için kadısı, müftüsü, komutanı şehrin tüm ileri gelenleri baş başa verirler. Ancak düşmanın şehre girmesini önleyecek askeri bir strateji bulamazlar. Sonundaparlakfikirmüftüdençıkar. Edirne dualarla korunacaktır. Bunun için de 7 kişilik bir ekip dua okuyarak Edirne'nin etrafını boydan boya dolaşacaktır. Böylece bir dua çemberi oluşturulacaktır. Edirne'yesaldırankafirbuduaçemberinegelinceçarpılacak,anındatelefolacaktır. Bu dahiyane buluş derhal uygulamaya konur!! Bir heyet ellerindeki fenerlerle sabaha kadar dua okuyarak Edirne'nin etrafında turlarlar. Sabah olunca tüm ulema rahat bir nefes alır. Rus tehlikesi atlatılmıştır!! Ancakburahatnefesuzunsürmez.Ruslarsaldırıyageçerler. Dua ile yapılan büyüden haberleri olmayan!! Ruslar kolayca şehre girerler. Tabii bu arada kimse çarpılmaz ve telef olmaz. Edirne işgal edilir. Bu öykü bile koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nun neden battığını göstermeye yetiyor. Birimparatorlukbileböyleboşinançlardanmedetumarsa,kişilerfala,büyüyeinanmışçokmu? Batıl inanç ve hurafeler aslında insanların zayıflıklarını sömürür. O yüzden sağlıklı kalmaya ve dik durmaya gayret edin.