Havaya bakılırsa, biz müzakerelere falan başlamayacağız, doğrudan AB'ye gireceğiz. Gerçi dünyanın en saygın gazetelerinden The Economist "Türkiyeerkenseviniyor.Henüzolanbitenbirşeyyok" diye yazıyor ama siz ona aldırmayın! "Bize ortaklık yerine yoksa imtiyazlı üyelik mi önerildi?" diye de fazla kafa yormayın. Ancakyinedeşusözleridikkatleokuyun: "2020 yılına kadar serbest dolaşım ertelenebilir. Günü geldiğinde, şartlara yeniden bakılır. Erteleme kalıcı hale gelebilir." Kimsöylüyorbunları:Kimolacak,AB'ninGenişlemedenSorumluÜyesiRehn. Yani yetkili ve etkili bir ağız. Dediğininaçıkanlamışu:"Serbestdolaşımhayallerikurmayın." İşte işin püf noktası da burada. Serbest dolaşım olmadan tam üyelik nasıl olacak? İşinolmazsaolmazşartıdabudeğilmizaten? Türk halkı için AB'ye girmek, serbest dolaşımla eş anlama geliyor. Ne özgürlüklerin artması. Ne gıda standardı. Ne de çalışma koşullarının iyileşmesi... Türk halkının bunlarla ilgilendiğini hiç sanmıyorum. Çoğunluk, elini kolunu sallayarak Avrupa'ya gitme hayalleri kuruyor. Avrupa'yagidecekveoradaçalışacak. Hatta yerleşecek. Bunları yaparken de vize kuyruklarında beklemeyecek. Tüm hesap kitap bu. Sorun bakalım sokaktaki vatandaşa. 10 kişiden 9'u AB'ye girmekle elde edeceğimiz hak +ve özgürlükleri biliyor mu? Uygulanacakstandartlardanhaberivarmı? Bildiği bir şey var. Kokoreç yasaklanacakmış. Onu da zaten yanlış biliyor. O yüzdendir ki, serbest dolaşımı olmayan bir AB üyeliğinin Türk halkı için hiçbir anlamı yoktur. Zaten AB üyeliği ile sağlayacağımız diğer hakların çoğunu sağlamış durumdayız. İthalatzatenserbest.Gümrükvergilerihemenhemenkalktı.İhracatserbest. Avrupa'da yatırım yapmak serbest. Kısacası ekonomik ilişkiler açısından bir sorun yok. Sorun, serbest dolaşımda. Ona da "Hayır" dediklerine göre, CHP galiba haklı. Bize tam üyelik yerine imtiyazlı üyelik vaat edilmiş olmasın? Hükümet "Yok böyle bir şey" diyor ama, AB'nin yetkili ağızları böyle söylemiyor. Bu işin altından bir çapanoğlu çıkacak gibi..
DİPNOT 2004 yılında, Türk vatandaşları 911 bin 449 adet mektup gönderdi.