Kırmızı araba Arkadaşım Gayle, 4 yıldan bu yana kansere karşı yaşam mücadelesi veriyordu. Arkadaşlarımla birlikte onu ziyarete gittiğimde çocukluk düşlerimizden söz ettik. Gayle başını pencereye doğru çevirdi ve "Ben, kumandalı, kırmızı bir oyuncak arabamın olmasını isterdim hep, ama doğum günümde ne istediğimi söylersem; dileğimin gerçekleşmeyeceğinden korkardım. Bu yüzden böyle bir arabam asla olmadı" dedi. Gayle'i ziyaretimden birkaç gün sonra bir dondurmacı vitrininde kırmızı oyuncak arabayı gördüm. Yanına bir not iliştirilmişti: "Dondurmanızı alırken vereceğimiz kuponu doldurmayı unutmayın, belki de çekiliş sonunda bu kumandalı araba sizin olabilir". Hemen Gayle'in sözleri geldi aklıma. Sürekli dondurma alıp , verdikleri kuponları doldurdum. Hiçbir çekilişte de kazanamadım. Ama bu arabayı mutlaka almalıydım. Dükkan sahibiyle konuşarak bana bu arabalardan bir tanesini satmalarını rica ettim. Dükkan sahibi sürekli dondurma alıp, çekilişin sonucunu merakla beklediğimin gözünden kaçmadığını söyledi. Ardından da; "Söyler misiniz, neden bu kadar çok istiyorsunuz bu arabayı?" diye sordu. Ona arkadaşımdan söz ettim. Çok etkilenmişti. "İstediğiniz oyuncak arabayı verdiğiniz adrese göndereceğim" dedi. Yazdığım çeki masanın üstüne bırakarak, evime geldim. Ertesi gün Gayle'i ziyarete gittiğimde gözleri ışıl ışıl elindeki kırmızı oyuncak arabayı gösterdi bana. Daha sonra postacınnın bana uzattığı zarfı açıp okumaya başladım: "Sevgili Bonnie, annem ve babam da kanserdi ve ikisini de, 6 ay gibi kısa bir sürede kaybettim. Çok çabaladım ama olmadı. Ben de dostlarımın sevgisi ve cömertliği olmasaydı hiç bir şey yapamazdım. Gayle'de senin gibi bir dostu olduğu için çok şanslı. En iyi dileklerimle. Norma" Dondurma dükkanının sahibiydi mektubu yazan. Benim masasına bıraktığım çek de zarfın içindeydi... www.hikeyearsivi.net