Kahvedeki şeker şişmanlatmıyor BİLİMADAMLARI, çay ve kahveye konan şekerin, şişmanlama riskini belirgin bir şekilde azaltabildiğini öne sürdü. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki Bispebjerg Hastanesi'nde 5 bin 200 kişi üzerinde yapılan araştırmada, çay veya kahvesini şekerli içenlerin, daha az obez ya da daha formda insanlar olduğu belirlendi. Araştırmayı yapan Prof. Finn Gyntelberg, bir günde tüketilen ortalama 5-6 fincan çay ya da kahveye her seferinde 2 kesme şeker atılırsa, kilo alma riskinin, bu içecekleri şekersiz tüketenlere göre yüzde 40 oranında daha az olduğunu söyledi. Yaptıkları araştırmanın genişletilmesi, kahve ve çay ile şeker arasındaki ilişkinin iştahı azaltan hormonları harekete geçirip geçirmediğinin anlaşılması gerektiğini belirten Prof. Finn Gyntelberg, kahve veya çaya konan şekerin büyük olasılıkla bağırsaklardaki metabolizmayı hızlandırdığını ve iştahı azalttığını kaydetti. 70'li yıllardan bu yana 5 bin 200 kişi üzerinde obezite, alkol, sigara, hareket ve kahve arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için yapılan araştırmada, en ilginç sonucun kahve ile ilgili olduğu, diğerlerinde böyle bir veri bulunmadığı tespit edildi.
Soslu besinler ve hazır kek yemeyin TAVUK, hindi ve balığın yenmeden önce derisinin kesinlikle çıkarılması gerektiğini belirten uzmanlar, şu besinlerin tercih edilmesini öneriyor: "Az yağlı süt, az yağlı ve kaymaksız yoğurt, yağsız peynirler. Yumurta akı. Ayçiçek, zeytin, susam, soya ve mısırözü yağı. Ekmek, yağ içermeyen krakerler, tahıllar, makarna, erişte, baklagiller, haşlanmış patates. Bütün taze, kuru ve dondurulmuş sebze ve meyveler, konserve sebzeler (içerdiği tuz miktarına dikkat edilmeli). Meyve suları, çay, kahve, yağsız patlamış mısır." Bilimadamları, 'Uzak durulması' gerekenleri ise şöyle sıralıyor: "Yağlı etler, sakatat, salam-sosis, kabuklu deniz hayvanları (midye gibi). Tam yağlı süt, krema, krem peynir ve benzeri yağlı peynirler, mayonez. Yumurta sarısı. Hayvani yağlar, tereyağı. Yağlı çörekler ve hamur işleri, pastalar, doymuş yağlarla hazırlanan krakerler, yumurtalı ve kremalı hamur işleri. Tereyağı, krema ya da sosla hazırlanmış sebzeler. Dondurma, çikolata, patates cipsi, tereyağlı patlamış mısır ve hazır kekler."
Bitkilerle tedavi APANDİSİT: * Bu hastalığı önleyici en etkili içecek, böğürtlen çayıdır. ARPACIK: * 1 çay bardağı sıcak suya bir tutam papatya konur ve bir müddet sonra süzülerek bununla göze masaj yapılır. Arpacığın ilacı olan bu tedavi 2 saatte bir, 5-10 dakika tekrarlanır. ASTIM: * 1 lt suya 1 tutam Mersin yaprağı veya ısırgan konur ve 10 dakika kaynatılıp demlenir ve süzülür. Günde 8- 10 çay bardağı, şekersiz olarak içilir. Ayrıca 1 lt sıcak suya 5 yemek kaşığı Isırgan otu konur, 5 dakika sonra süzülüp günde 8-10 bardak şekersiz içilir. BADEMCİK: * Kekik gargarası çok etkilidir. Balık yağı da faydalıdır. BASUR: * Zulumba ve üzerlik tohumu eşit oranlarda katıştırılıp, sabahları aç karnına 1 çay kaşığı yenir. BAŞ AĞRISI: * Baş ağrısının pek çok sebebi olabilir. Etkili tedavi için bu sebepleri ortadan kaldırmak gerekir. 1 bardak sıcak suya birer tutam lavanta, papatya, nane, biberiye ve kekik konur. 5 dakika sonra süzerek günde 2-4 bardak içilir.
A'dan Z'ye hastalıklar Fistül: Çoğunlukla anüs yakınında meydana gelen, içi cerahat dolu, ufak, kırmızı ve akıntılı bir şişliktir. Etrafında ağrı vardır. Tedavi edilmediği müddetçe geçmez. Gazlar: Midede veya bağırsaklarda gaz birikebilir. Bunun nedeni, hava yutmak veya mide hastalıkları olabilir. Gece körlüğü: Beslenmedeki A vitamini eksikliğinin neden olduğu bir hastalıktır. Hasta, alacakaranlıkta net olarak göremez. Geğirmek: Çoğunlukla sinirli kimselerde görülür. Bunlar yemeklerde haddinden fazla hava yutarlar. Ayrıca geğirme mide veya safra kesesi hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Bu nedenle esas nedeninin uzmanlarca tespit edilmesi gerekir.
