Yalancı ve sahtekar Soğuk bir kış günüydü ve yerler bembeyazdı. Birbirimizi görünce yüreğimizi öyle bir sıcaklık kapladı ki, ikimiz de aşk ateşiyle yanıyorduk. Günler birbirini kovalıyor, zamanın farkına bile varmıyorduk. Bu güzellik onun benden sakladığı o büyük yalanı öğrenene kadar devam etti. Evet, o evliydi ve de çocuğu vardı. Benden bunu saklamıştı. Öğrendiğim o an dünya başıma yıkıldı. Kalbimdeki sızıyı tarif edemiyordum. Gittim, ondan uzaklaştım. Yüreğimdeki o büyük aşkla beraber ben de yok olmuştum. Bana yapılanları, söylenen yalanları kendime yakıştıramıyordum. Ama o benden vazgeçmemişti. Çok savaştı yeniden birlikte olmak için. Ben de aileme onu kabul ettirmeyi başardım. Eşinden ayrılmıştı, daha da kenetlenmiştik. İleriye yönelik planlar yapıyorduk. Evlilik fikrini aileme de anlatmıştım. "Mutlu olacağına inanıyorsan sen istediğini yap'" dediler. Mutluydum, o küçücük yüreğim 'pıt pıt' atıyordu. Ama yine ters giden bir şeyler vardı. O yine değişmişti ve benden uzaklaşıyordu. Buna dayanamayıp bitmesi gerektiğini söyledim ona. Tereddütsüz kabuk etti. Telefonlara yanıt vermiyor, beni aramıyordu. Doğum gününde onu tekrar aradım. Ama telefona çıkan bir kadındı. Öğrendim ki, benden ayrıldığı süre içinde ikinci kez evlenmiş. Üstelik de ondan da kısa süre içinde ayrılmış, sekreteri ile çıkmaya başlamış. Yaşadıklarıma inanamıyordum. Aradan 6 ay geçmişti ki, bir gün beni aradı. Beni sevdiğini, her şeyi unutup yeniden başlayabileceğimizi söyledi. O anda içimdeki büyük sevgi nefrete dönüştü ve onu reddettim. Şimdi ayrılığımızın 7. ayındayız. Onu unutmadım ve hayatıma kimseyi sokmadım. Yine aynı şeyleri yaşamak, yine aynı acıları çekmekten korktum. Ona son sözüm ise şu: "Bana bunları yaşattığın için hayatın boyunca inşallah sen de mutlu olmazsın." www.kalbiminsehri.com