Sokaktaki kimsesiz çocukları resimliyordu, yabancı bir kadının gözleri. Gazetelerde, kaybolmuş bir çocuğun ilanı vardı, bulana ödül veriyordu babası. Sokaklardaki kaybolmuş çocukların ne arayanı vardı, ne soranı. "Buülkeninsahibibuçocuklarolmalıydı" dedi, aynı manzarayı seyrettiğim yanımdaki yaşlı adam. "Çocuklaraslındaaydınlıkbirgeleceğinsahibiolmalıydı" diye eşlik ettim. Durdu, gözlerimin içine baktı. Yolda gördüğüm ve tanımadığım bir adamın gözleriyle dili aynı şeyi konuşuyordu. "Buçocuklar,yarınbutoplumdanintikamınıalacak" diyerek, bildiğim bir gerçeğin kıyısına itekledi beni. "Şimdialmıyorlarmı?" dedim, acı bir ifade takındı yüzü. "Bunlarneki!" dedi.
Gözlüklerini taktı, cebinden defterini çıkardı, çocukları saymaya başladı. Çocuklar, büyükleri saymıyordu artık. Sevgisizlik ve saygısızlık çemberinde değerlerini yitiriyordu bir toplum. Adamın defterine not ettiği her çocuk, sırtına yediği bir hayat kırbacıydı sanki. "Sokaklarsefaletiolgunlaştırıyor" dedi, "Haklısınız" dedim. Hafife alınmış gerçeklerin bedelini, yarın pahalıya ödetmeye hazır bir ordu kuruluyordu sokaklarda. Yaşayan ölüler kendi mezarlığına yürürken, herkes "olağankarşılıyordu" bu garip manzarayı. Aslında bu çocuklarla birlikte sokaklar ölüyordu, bir şehir ölüyordu...
Tedbir almayı, "cesettorbasısiparişi" vermek zanneden, iyiliği trafik ışıklarındaki çocukları beslemekle eşdeğer gören düzen, hırsız patlamasına da seyirci kalıyordu. Analar, büyüklere mektup yazıyordu da, sanki okyanusa şişe atıyordu. Gazeteler, gece içip, gündüz kusan berbat kadınların alemlerine özen gösteriyordu. Televizyonlar, mankenlerin şeytan tırnağına oje sürüyordu. Ülkemizi Çeşme ve Bodrum gibi gösterenlere inat, İstanbul'un öte yanında kuş yemi satıyordu kadınlar. Birileri İstanbul'u satıyordu.... İstanbul'un göbeğinde, evine bile giremiyordu kadınlar. Sahipsiz çocuklar ordusu, üzerine yürüyordu İstanbul'un.
Adam, bu yaralı manzaraya bakıp, "Birilerineannedemeyiözlemişlerdir" dedi. "Kimözlemezannedemeyi" diye karşılık verdim. Hayatımıza uzanan "kopukellerin" sırrını eşeledik birlikte. Birbirimize sorduk. "Oyüzdenmiacaba,annelerinçantalarınıkapıyorlar?" Siz söyleyin... O yüzden mi?
***
Farkında mısınız?
Karısının kafasında şişe kıran, vücudunu kesen bir koca mahkeme tarafından serbest bırakılıyorsa, Avrupa Birliği yasalarının, ne kadar "ferahlatıcıveadil" olduğunu söylemeye gerek var mı? Evinde tecavüze uğrayan bir kadının, önce işinden atılması, ardından nişanlısı tarafından terk edilmesi, insanlığın nereye gittiğinin resmi değil mi? Avrupa'ya giderken, bir ülkeyi kaybediyoruz, insanlığımızı! Farkında değil misiniz?
***
Bir dünya yarattı İnsanlar için Kalplerden kin değil Sevgi bekledi Mutluluğa doğru Uzansın eller Allah insanlara Seviniz dedi
Kalplerden acıyı Silip yeniden Bir sevgi yumağı Olup da birden Çirkinmiş güzelmiş Hiç düşünmeden Allah insanlara Seviniz dedi HakkıYALÇIN
***
MutlulukTakvimi
* Bir bebeği kollarında uyut... * Yaşlı insanları sıcaklardan koru... * Dargınlığı bitir... * Şehit ailelerine destek ver... * Limonata yap...