10 Ağustos tarihi, Türkiye için 'biodiesel'in tanıtım atağının başlatıldığı tarih. Dizel motorlarının bağlantı parçalarının solvente karşı dayanıklı olması isteminden başka, motorlarda hiçbir değişiklik gerektirmeyen biodizel, kuşkuşuz çevreci bir yakıt. Dünyada yenilenebilir yakıt olması ve gıda sanayinde kullanılan yağların artıklarını da kullanılabilmesi ona ekonomide önemli bir potansiyel kazandırıyor. Avrupa Birliği 2000 yılından itibaren kademeli olarak biodizel üretiminin artırılması ve hiç olmazsa, fosil yakıtlardan elde edilen dizele yüzde 10'a kadar katılmasını öngörmüştür. Ayrıca çeşitli adlar altında fosil yakıtlardan alınan vergilerin alınmayarak bu tür üretimin teşvik edilmesini sağlamışlardır. Karlısatılır... Biodizelin çok basit bir teknolojisi var. Bugüne kadar yaygın olarak üretilmemesinin sebebi nebati yağın pahalı olması, yapılan üretimden alınması muhtemel vergilerin yüksek olup, biodizel pompa fiatının fosil yakıt eşdeğerinden fazla bir rakama oturmasından ileri geliyordu. Bugün ülkemiz de de biodizel üretiminden ÖTV alınmayacağı düzenlemesi yapılmış olduğundan, mevcut dizel fiyatlarının çok yüksek seviyesi dikkate alındığında biodizel üretilip karlı satılır hale gelmiştir. Böyle bir sanayi kolu aslında çok büyük bir istikbal vadetmiyor. Çünkü; a) Teşvikler herhangi bir anda sona erdirilebilir. b) Fosil yakıt (Ham petrol ) fiatları yarı yarıya düşebilir. c) Nebati yağların fiatları yeni arz talep durumundan dolayı çok yükselebilir. Kesintiliüretim... Bu ihtimaller altında çok ciddi biodizel yatırımları yapılamamakta. Genellikle 10-30 bin ton/yıl kapasitede kesintili üretim tercih edilmektedir. Sayıları 25'i bulan biodizel üretim tesislerinde en önemli konu laboratuvar konusudur. Yatırımı 1 milyon dolara yaklaşan bu tür test yerlerinin olması gerekir. Bu tür laboratuvarlar biodizeli kullanacak motorların garantisi anlamını taşıyacaktır. Türkiye'nin kullandığı dizelin tamamının biodizelden temin edilmesi için takriben 75.000 km2 ekilebilir araziyi yağlı tohum üretimine ayırması gerekir. Bunun da imkansızlığı açıktır. Ancak motorlarda yapılacak değişiklik ile hidrojen enerjisinin kullanılabilmesi, fosil yakıt fiyatlarını gerileterek makul bir seviyeye düşürebilecektir. Biodizelin henüz türk standartları oluşturulmamıştır, ancak üzerinde çalışılmaktadır. Ülkemizde üretilen biodizelin AB'nin EN 14214 standardına uyması halinde problemlerin bir çoğunu ortadan kaldıracağı söylenebilir. Büyük çapta yağlı tohum üretimin teşşvik etmemiz halinde ve ham petrol fiyatlarının bu yüksek seviyede seyretmesi halinde ekonomimiz yeni bir alt sektör kazanmış olacaktır, hayırlı olsun.