Ölümsüz bir sevgili gibiydi gazetecilik. Hiçbir ihanete bulaşmazdı o yüzden. Geride onurlu bir iz bırakmak için, her şeyi göze alırdı. Dürüstlüğün gemici düğümüydü, halkın çığlıklarını duyurmak için seçilmiş askerler topluluğuydu. Gazeteciliğin katıksız nefer olduğu yıllarda, ülkemiz böylesine kirli değildi. Hafife alınan adamlar, pahalı bedeller ödettiler bu mesleğe. Önce ruh sağlığı bozuldu gazeteciliğin, sonra dili... Şeytani yücelişin önü açıldı, kapılar kapandı dürüstlüğe... Şimdi kendini ihbar ediyor gazetecilik. "Düşüyorum,tutun!" diye...
***
Gazetecilik, bir hatıra fotoğrafıydı, yıllarca gururla saklanan... Sihirli lambasıydı halkın, ne dilerse onu yerine getiren... Göğüslerde karanfildi, haksızlığın camını çerçevesini indirmekten korkmayan cesaretti. Hesap sorardı da, hiç kimselere eğilmezdi başı. Şimdi politikanın oltasında yem olurken, derinlere iniyor başı.
***
Birileri, gazetecinin kurduğu cümlelerin yolunu kesecek, öyle mi! Hangi haraminin gücü yeterdi buna? Gazetecilik ülke sevgisiydi, sapına kadar hem de. Ateşlere basa basa yürürdü. Randımanı artırmak için, insanların sırtının sıvazlanmasının yettiği bir meslek, şimdi doyumsuzluğun ambarında puro içiyor. Şimdi otel seyahatnamesini andıran sayfalarda, vatandaşın yürekli çığlıklarına tek satır ayrılmıyor. Şehvet freni patladı gazeteciliğin. Manken bataklığına yol alıyor hızla.
***
Televizyonların, ülkemize egemen olmadığı yıllarda, siyah-beyaz resimlerin içindeki namuslu adamların mesleğiydi gazetecilik. Onların ne şova ihtiyacı vardı, ne ucuz ödüllere. Şimdi birbirini emziren şöhretli şeytanların ve "Al gülüm ver gülüm" ödüllerin zavallı gösterisidir gazetecilik. İktidarın ahbabı olmakla yükselmeyi erdem sayanların mesleğidir. Şimdi kendi ipliğini pazara çıkartırken, halka ceket ilikleten saygısını her gün biraz daha yitirmektedir. Gençlerin hayallerini süsleyen gazetecilik kendini haklıyor artık. İnsanlığı ve ahlakı kendine yasaklarken...
***
5Ağustos2005MutlulukTakvimi * Halk pazarından alışveriş yap... * İlk izlenime dikkat et, ikinci şansı bulamayabilirsin... * Şehir turu at... Gözlerin engin denizler Her halinde benden izler Yüreğin hasreti gizler Acıları içtin oğul
Gün geldi sarardın soldun İhanete karşı durdun Sen sabrın ustası oldun Sınıfını geçtin oğul
Aşka serdin yüreğini Bükemezler bileğini Ölüm korkutmuyor seni Sen beni de geçtin oğul HakkıYALÇIN
d Bölünme riski DenizBaykal' a göre, Türkiye'nin bölünme riski var. Bu riskin oluşmasında ilk sebep, yeterince güçlü bir muhalefet partisinin olmayışı değil midir? Eğer, ülkesini gerçekten seven bir DenizBaykal varsa... Partisinin çıkarlarını elinin tersiyle itip... Yeni ve heyecanlı bir CHP yaratmak için, kenara çekilsin. O zaman Türkiye'nin bölünme riski ortadan kalkar. "Birnebzeolsun!"