Yıllardır İnternet ile uğraşmama rağmen ilk kez evimde chat yapmak için bir kanala girdim. Nick'im Bebek19. Tabii bir anda erkeklerden yüzlerce mesajla karşılaştım. İnternetten çıkmaya tam karar vermiştim ki, biri onunla konuşmam için ısrar etti. Aynı şehirdeydik. Daha yeni tanıştığım bu kişi bana ev adresini, okulunu ve hatta cep telefonunun numarasını bile verdi. Ben de ona web sitemdeki fotoğraflarıma bakması için adresimi verdim. Bunu izleyen günlerde mail ve chat dostluğumuz sürdü. Sonunda ben de onun fotoğrafını gördüm. "Daha fazla beklemenin bir anlamı yok artık tanışalım" dememin üzerine de buluşma günümüz kararlaştırıldı. Buluşma yeri sinemanın önüydü. Kendimi topladım ve telefonunu çaldırdım. Sonunda beklenen kişinin melodisi çalmaya başlamıştı. O yöne baktığımda kitapçı vitrininin önünde duranın o olduğunu fark ettim. Arkasını döndü ve hayatımın bundan sonraki kısmında büyük yer kaplayacak o tatlı gülümsemesiyle yanıma doğru yaklaştı."Merhaba" dedi. Bense "Sen o olmayabilirsin. Bu yüzden bir soru soracağım. En sevdiğim çizgi film kahramanı hangisi?" dedim. Birkaç yanlış cevaptan sonra sonunda doğru olanı buldu. Sinemaya girdik. Gittiğimiz filmin adı "Şeytan" dı. Onun bir suçu yoktu ki, ben seçmiştim. Filmden sonra gerilen sinirlerimizi ancak buz gibi bir dondurma geçirebilirdi. Dondurma yerken bol bol konuştuk. İkinci buluşmamız için 10 gün daha beklemeliydik. Çünkü İstanbul'a gitmişti. O İstanbul'dayken birbirimizi düşünecek çok zamanımız oldu. Bu kısa süreli ayrılıkta ikimizde birbirimizden hoşlandığımızı anlamıştık. Sevgimiz katlanarak devam etti. Aşkın ne zaman, nerde ve hangi şarlarda gülümseyeceği hiç belli olmaz. Şimdi 6 aydır her gün tanrıya bizi birbirimize armağan ettiği için dua ediyoruz. Ya chat'e girmeseydik... www.kalbiminsehri.com