"TürbanlıİslamistTürkler" deyip tüm toplumu aşağılayan yazarı eleştirmiştik. Bu tür genellemeci üslubun, Batı'da ırkçı Türk karşıtlarınca kullanıldığını söylemiştik. Peki Batı ülkelerinde bu nasıl yapılıyor? Hatırlayalım, bir futbol takımımız Münih'teki karşılaşmaya çıktığında, bazı Alman seyirciler "Aldi" yazılı poşetler açmıştı. "Aldi", ucuz yiyecek içecek satan bir mağazalar zincirinin adıdır. Bu mağazaya Almanlar da gider. Almanya'da bulunan vatandaşlarımız da hesaplı olduğu için buradan alışveriş ederler. Bu bir gerçektir. Ama nedense, bu gerçek, bir futbol maçında "Aldi" poşetleriyle gösterildi. Çok kızmıştık. Çünkü amaç, aşağılamaktı.
***
Almanya'da naylon poşetlere, "Türkentüte" yani "Türktorbası" derler. Vatandaşlarımızın ellerinde naylon poşetlerle öteberi taşıdıkları bir gerçektir. Tabi ki sadece bizim vatandaşlarımız kullanmıyor bunları. Ama nedens e poşetlerin adı "Türktorbası" olmuştur. Demek ki bazı gerçekleri ifade ediş biçimi, ırkçılık, aşağılama teşkil edebiliyor.
***
Dazlakların konserinden bir şarkı: "Benimgibidüşünsene! Ozamananlayabilirmisin? Katlanabilirmisin? OnbinlerceTürk'üburadagörmeye. Öyleysebitirşuişi! Sayınızyeterli! Geçmişteyaptığıngibi, TıkTürkler'itrenlere"! Diyor ki: "Yahudiler' trenlerle nasıl imha kamplarına gönderdiysen, şimdi de öyle yap."
***
Irkçıların diğer bir sövgü hedefi de "kopftuch" yani "başörtü-türban" olmuştur. Türkler için "kümmeltürken" gibi başkaca aşağılayıcı çok sayıda tabir kullanılır, fıkralar anlatılır, şarkılar söylenir. Irkçılık sadece bunlarla kalmamıştır. Yüzlerce vatandaşımız, Avrupa'da diri diri yakılmış, sokaklarda saldırıya uğramıştır. Bu saldırılara zemini hazırlayan da bu ırkçı söylemler olmaktadır. Bir Alman profesörün Türk çocuklarının zekasıyla ilgili açıklamanın üslubu da, ırkçı Türk karşıtlığına malzeme olacaktır. Bunu söylememiz, çocuklarımızın gelişiminde yaptığımız hata ve eksiklikleri inkar anlamına gelmiyor tabii ki.
***
"Türkkarşıtlığı" derken, hangi etnik kökenden gelirse gelsin tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik ırkçı düşmanlığı, aşağılamayı kastediyorum. Yani nüfus kağıtlarında veya pasaportlarında T.C vatandaşı yazan kimileri "Bizene,bizTürkdeğilizki,bukonubiziilgilendirmez" diyemezler. Türk karşıtlığı söz konusu olunca onlar da halis muhlis Türkler'den kabul edilirler. Bazı vatandaşlarımıza "Türkolmayanazınlık" olarak "sempatik" muamele yapılması, onların yeri geldiğinde "Türk" görülüp aşağılanmasına engel olmaz. Günümüzde yabancı düşmanlığı ve ırkçılık fenomeni sadece biyolojikfiziki farklılıklardan hareket etmiyor. Farklı inanç veya kültürden oldukları için insanlara düşmanlık yapılıyor.
***
Farklı ırk, din ve kültüre düşmanlık marjinal gruplarca yapılmaktadır, yapılacaktır. Bu fenomeni tümüyle ortadan kaldırmak "İmkansız" denilecek kadar zordur. Ancak, bu düşmanlık genelleşirse, örgütlenirse ya da devlet politikası haline gelirse o zaman, insanlık büyük trajediler yaşamakta. Almanya'da Hitler, Sovyetler Birliği'nde Stalin rejimlerinde aşağılama ve nefret kampanyalarından sonra milyonlar katledilmiştir. Türkiye'de, İngiltere'de, Irak'ta, Mısır'da patlayan canlı ve cansız bombaların hammaddesi de bu tür düşmanlıklardır. İnsanın imhasına yol açan ırkçı söylemlerden uzak durmak, ahlaki bir yükümlülüktür. Bu, ülkemiz yazarları için de geçerlidir.