"63 yaşındaki annemde meme kanseri teşhisi konuldu. Ben de 22 yaşındayım. Size buna bağlı olarak sormak istediğim bazı sorular var. Acaba meme hastalıklarından korunma nasıl olur, teşhisi ve tedavisi nasıldır, bende de görülme riski var mıdır? Aydınlatırsanız sevinirim." CEVAP: Meme kanseri ve meme hastalıkları kadınlar için son derece önemli konulardır. Yaklaşık her 5 kadından 1'inde iyi veya kötü huylu meme tümörü ya da kisti gelişme olasılığı bu konunun önemini daha da artırmaktadır. Ancak bu gerçeğe rağmen en sık ihmal edilen konuların başında yine meme kanseri gelmektedir. Meme kanseri bazı şikayetlerle kendisini gösterir. Bu şikayetler şunlardır: Meme kitleleri: Meme kanseri, kötü huylu meme kitlelerine verilen genel isimdir. Tedavisi cerrahi ve onkoloji bölümlerinin ortak çalışmasıyla yapılmaktadır. Erken tanı konan meme kanserlerinde tedavide başarı şansı çok yüksektir. Yapılması gereken, kadınların kendi kendilerine aylık muayene yapmaları ve yıllık mamografi kontrollerini ihmal etmeyerek en erken dönemde tanı konulmasını sağlamaktır. Memede ağrı: Sıklıkla her iki memede ve özellikle adet dönemine yakın günlerde ortaya çıkan hafif ağrı ve dolgunluk hissi normal bir bulgu olabilir. Bu şikayetler kişiden kişiye farklılık gösterir. Ancak ağrı şiddetinde, yerinde ya da süresinde değişiklik olduğu zaman doktora başvurulmalıdır. Meme başı akıntısı: Mutlaka doktora başvurulması gerektiren bir durumdur. Geçici ve tedavi gerektirmeyen bir durum olabileceği gibi meme kanseri, süt kanalları iltihabı gibi hastalıkların da habercisi olabilir. Doktora başvururken mümkünse akıntının bulaştığı çamaşır da getirilmelidir.
İyi ve kötü huylu tümörler Fibroadenom iyi huylu bir meme tümörüdür. Meme kanserine göre daha genç yaşlarda görülür. Birden fazla sayıda ve her iki memede bulunabilir. Genellikle yavaşça büyümekle birlikte kanser gibi başka organlara sıçramaz ve hayati tehlike oluşturmaz. Tedavide tek yöntem kitlenin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Meme kisti hemen her yaşta görülebilen iyi huylu bir kitledir. Meme içindeki kanalcıklar tıkanması sonucu oluşur. Genellikle birden fazla sayıda ve her iki memede ortaya çıkar. Memede sertliğe, şişliğe ve ağrıya neden olabilir. İlaç tedavisi mümkün değildir. Bu hastalıkta klasik cerrahi tedavinin yanı sıra skleroterapi yöntemiyle de ameliyatsız, ağrısız, meme üstünde hiçbir kesi oluşturmadan tedavi mümkündür.
Risk grupları nelerdir? Kan bağı olan yakınlarında meme kanseri bulunan kadınlar diğerlerine göre daha fazla olmakla birlikte tüm kadınlar risk altındadır. Ne meme kanseri ne de memede fibroadenom ya da kist oluşumunun bir yolu yoktur. Meme sağlığını korumanın en etkili yolu hastalığa erken tanı konulmasıdır. Erken tanı meme kanseri açısından hayat kurtarıcı rol oynarken, fibroadenomlar ve kistler gibi iyi huylu kitlelerin de tedavisini kolaylaştırmaktadır. İyi ya da kötü huylu meme kitlelerinin çoğunun ağrıya neden olmadığı unutulmamalıdır. Günümüzde meme hastalıklarının tanısı için mamografi ve ultrasonografi tetkikleri kullanılmaktadır. 18 yaşından itibaren her kadının bir doktora başvurarak ilk muayenesini yaptırması ve her ay kendi kendine yapılacak bu muayeneyi öğrenerek uygulaması meme sağlığını korumanın en etkili yollarından biridir.
