Kirlilik nedeniyle açılamayan plajların kıyısında, kıçındaki donla, "tahlilsonuçlarını" bekleyen adamları izliyoruz. Kıyafetinden gocunmayanlar, denizden işkilleniyor. Kendisinden daha berbat bir mikrobun varlığından şüpheleniyor. Uslu bir çocuk gibi duruyor denizin kıyısında, ama teşebbüse açık bir milletin ferdi olduğunu göstermek için de, pantolonunu indirip öyle bekliyor. Denizlerin kirlenmesinden birinci derece sorumlu olanlar, kıçındaki donla bekleşen adamlara yeni ev ödevini veriyor. "İççamaşırladenizegirilmez!"
***
Bu yaşa kadar bu gerçeği öğrenemeyen adama, bu saatten sonra alfabeye yeni harfler icat etmek gerekiyor besbelli. Kıçındaki donla topluma meydan okuma gücünü kendinde bulanlar, bu ülkenin gerçek sorunudur. Çünkü onlara yeterinden fazla cesaret veren bir düzen vardır. Onlar seçim döneminde gecekondusunu yapar, bedava suyunu, elektriğini kullanır. Gerekirse, linç toplumuna eşlik eder... Yazın da, pantolonunu indirir ve denizin kıyısında bekler. "Deniztemizlendimiabi?"
***
Onların karşısında, koskoca İstanbul diz çökmüştür. Ama kirli bir deniz, onları ürkütmektedir ya... Hele pantolonunu indirip onu bekletmiştir ya... Bu da mikropların zaferidir. İstanbul'un taşının toprağının yapamadığını, denizleri yapmaktadır ya... "Devletinmalıdeniz,yemeyenkeriz" diyenler halt etmiştir.