Parasal ihtiraslarına yenik düşenlerin, saf değiştirmesinden daha alçakça bir şey olamaz. İhanetleri kanıtlanmış bukalemunlara hala paha biçilemiyorsa, galiba hiçbir şeyin anlamı yok. Yayılan yozlaşmanın hücrelerinde, tedavisi imkansız bir hastalık yatıyor. Bizler "kışsokağısakinleri!" Hala içimizdeki çocuklar, buzdan kılıçlarla meydan okuyor domuzlara. Bu kadar haini, bir arada görmemiştik çünkü.
Politikanın mimari yapısı, iktidarın eteklerini öpen gazetecilerle "tarihibirgörüntüye" kavuştu. Onlar her şeyi kitabına uyduruyor, bu da bir sanat. Gelene ağam, gidene paşam! Hem vejetaryen, hem yamyam! Onların adını küfür sayıyoruz, mesleğimize ve ülkemize! Bizler "düşsokağısakinleri!" Delikanlı tarafımıza ters geliyor, onlarla aynı yerde nefes almak! Onları bizden saymıyoruz, ne kadar para ederlerse etsinler.
Uçan kuşlar gibi de yaşanır, sinsi yılanlar gibi de... Onlar şeytanlığın iplerini çözdüler. Bu ülkenin direnişe en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda, Cumhuriyet'in kalbine ok attılar. Hiç kimse alnına yazılan kaderi silip atamaz. Ama hiç kimse "Bengazeteciyim" diye, değerleri de satamaz! Satanların itibar gördüğünü de gördük. Bir patlama işaretidir suskunluğumuz. Ağacına meydan okuyan yapraklar gibiyiz. Bizler "kuşsokağısakinleri!" Puştları hiç sevmeyiz!
Çocukları sevdik, anaları, ülkemizi... İliklerimize kadar özgürlüğü... Kaybolan vicdanlar için kayıp ilanları veriyoruz, geçmişin onurlu insanları çoğalsın diye. Dinle kandırılan insanlar, yalancı şeyhlere, Amerikan ajanı tarikat ağalarına kanmasın diye. Bizler, ülkemizin bayrağından aldık heyecanımızı. Bizde, ardına kadar aydınlığa açıktır bütün kapılar. Bizler, "aşksokağısakinleri!" Ülkemizi sevmek bir suçsa... Sevmemek intihar!
***
Mutluluk
Melekler, "İnsanoğlu hor kullanıyor" diye, mutluluğu saklamaya karar vermişler. "Belki kıymetini bilirler" diye... Biri "Everest'in tepesine saklayalım", diğeri "Atlas Okyanusu'nun dibine" demiş. Tac Mahal'in kubbesi, Mekke sokakları, dondurma külahı, şarap şişesi... Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş. Derken meleklerden biri, "İnsanların içine saklayalım. Kimsenin aklına gelmez içine bakmak" demiş. İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklı. Ne başkasının ekmeğinde, ne başkasının evinde, ne de başka bir şeyde... Bu yüzden gözünüz hep içeride olsun... Siz dışını boş verin, içine bakın. Kendi içinize...
***
Bu aşkın yolunu Ayrılık kesti Hala yastığımda Kokun duruyor Yüreğimin içi Bir kırık testi Hala bir yerinden Sevdam sızıyor
Beni yolcu etti Seven gözlerin Dokunsan düşerim Dallarım kırık Sönmez ruhumdaki Mahşer çırası Geç kalmıştık aşka Erken ayrıldık HakkıYALÇIN
***
MutlulukTakvimi
* Uyandığın günün gecesinde uyu... * Yıldızlara bakıp dilek tut... * "Ben sevgiyim" diye haykır... * Çocuklarını din simsarlarından uzak tut...